Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uğur Sünmez

Uğur Sünmez
@_helbestvan_
Reklam
"Sevgili küçüğüm, derinlikten gerçekten uzak olanlar yaşamları boyunca tek bir kez âşık olanlardır. Onların sadakat diye adlandırdıkları şeye ben alışkanlığın sağladığı rahatlık ya da hayal gücünden yoksunluk derim. Zihinsel yaşam için tutarlılık ne demekse, duygusal yaşam için de sadakat odur: Basit tarafından yenilginin itirafı. Sadakat! Bir gün bu kavramı da incelemem gerek. Burada işe sahiplenme duygusu da karışıyor. Başkalarının alacağından korkmasak terk edeceğimiz öyle çok şey var ki.
Sen daima sevileceksin, hep aşka âşık olarak yaşayacaksın. Büyük aşk yaşamak, yapacak hiçbir şeyi olmayanlara ait bir ayrıcalıktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana yaşamakla ilgili her şeyi öğrenmek için delice isteği aşılayan sensin. Seninle tanıştıktan sonra günlerce damarlarım kalbimin atışı gibi hızlıydı.
Bir kadın kendi kızından on yaş genç gözükebildiği sürece mutludur.
Reklam
"Erkek yorgun düştüğü için evlenir, kadınsa merakından. İkisi de hayal kırıklığı yaşarlar."
Daima birilerine âşık olurdu ama bu aşkına hiç karşılık alamazdı, bu yüzden hayal kurmaktan asla vazgeçmemişti. Değişik, insanları etkilemeye çalışan biri olmaya çabalar ama ne yazık ki sadece dağınık görünürdü.
"Bu yaşamın en derin sırlarından biridir. Günümüzde çoğu kişi, sağduyunun abartılı hâli yüzünden ölüp gidiyor. İnsanın pişman olmadığı tek şeyin hataları olduğunu ancak iş işten geçtikten sonra anlayabiliyorlar."
"İnsanın gençliğine dönebilmesi için çılgınlıklarını yinelemesi yeterlidir."
"Dünya üzerindeki her şeye hoşgörüyle yaklaşabilirim ama acı çekmeye asla!" dedi. "Bir tek buna hoşgörüyle bakamam. Çok çirkin, kötü, hatta felaket bir şeydir. Çağımızda acı çekmeye duyulan yakınlıkta son derece hastalıklı bir yan var. İnsan yaşamın renklerine, güzelliklerine, yaşamaktan duyulan sevince yakınlık duymalıdır. Yaşamın irin tutmuş yanlarından ne kadar az söz etsek o kadar iyi olur kanısındayım."
Reklam
Görünürdeki her kusursuzluğun ardında acılar vardı. Sıradan bir çiçeğin açması için bile çile çekmesi gerekiyordu...
"İnsanlar şu sadakat denen şeyi nasıl da abartıyorlar!" diye söylendi. "Aşk dediğin bile işlevsel bir konudur. Kendi irademizle hiç ilgisi yoktur. Gençler sadık kalmak ister ama kalamaz. Yaşlılarsa sadakatten uzaklaşmak isterken uzaklaşamazlar Baska da söylenecek söz yok."
Evet, bir gün gelecek, yüzünde kırışıklardan geçilmeyecek, gözlerinin feri sönecek, yüzünün biçimindeki ahenk bozulacaktı. Dudaklarındaki kırmızılık solacak, saçlarındaki altın ışıltı havaya karışacaktı. Yaşam ruhunu zenginleştirecek ama bedenini çirkinliğe mahkûm edecekti. Tiksinti veren, korkutan, hantal bir nesneye dönüşecekti.
873 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.