Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
İdris MERAL
İdris MERAL
@_imeral
42 reader point
Joined on September 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in hayatını anlatıyor kitap. Yazar Osman Bey’in çocukluk döneminden başlayarak ölümüne kadar geçen zamanda yaşanan toplumsal ve siyasi olayları başarılı bir şekilde aktarmış.
Dönemin kültürel yapısı, beyliğin gelenek ve görenekleri de çok iyi şekilde işlenmiş.
Batısında beyliği çok dikkate almayıp önemsiz bir ayrıntı gibi gören Bizans Tekfurları, içeride beyliğini kabullenemeyen amcası ve doğusunda kendisine karşı olan Türk beyleriyle hep bir mücadele içinde her daim tetikte yaşayan Osman Bey’in bu zor şartlardaki başarılı yönetimini heyecanla okuyacaksınız.
Osman Bey Bursa’nın alındığını görmek istemektedir ve beyliği oğlu Orhan’a bırakırken vasiyetini de söylemeyi ihmal etmez; “Oğul, ben öldüğüm vakit, beni Bursa’da, şu Gümüşlü Kubbe’nin altına koy.”
Hz. Osman döneminde Müslümanlar arasında başlayan ayrılıkçı hareketleri inceleyerek başlıyor kitap. Cemel Vakası ve Sıffin Savaşında bu ayrılıkçı hareketlerin rollerini inceliyor. Sonrasında Şiilik, Alevilik, Batınilik, Mutezile, Vahhabilik vb. mezheplerinin hangi düşünce yapısında olduklarını ayrıntılı olarak aktarıyor.
Özellikle Hacı Bektaşi Veli, Bektaşilik, Mevdudi ve Seyit Kutup hakkındaki görüşlerini okuyunca biraz şaşırdım.
Din ve tasavvuf açısından araştırma yapmak isteyenler için başvurulması gereken bir kaynak niteliğindedir.
Alanında uzman olan tarih profesörü Müştak’ın yine tarih profesörü olan eski sevgilisi Nüzhet’in ölümüyle başlıyor kitap. 21 yıl eski sevgilisini bekleyen Müştak annesinin ölümünden sonra unutma nöbetleriyle başlayan bir psikolojik hastalığa yakalanmıştır. Kitabın sonuna kadar hep bir iç hesaplaşma yaşayarak sevgilisini o unutma nöbetlerinin birinde kendisinin öldürdüğünü düşünmektedir.
Klasik Osmanlı Dönemini inceleyen Nüzhet, Müştak ve onların hocaları olan Tahir Hakkı özellikle Fatih Sultan Mehmed’in ölümü hakkında farklı görüşleri savunmaktadırlar.
Nüzhet II.Murat, II.Mehmed ve II.Beyazid dönemini şu üç konu üzerinden değerlendirmektedir:
Baba katli
Evlat katli
kardeş katli.
Nüzhet bu konular üzerinde daha önce kimsenin araştırmadığı zehirlenme olayını kanıtlamak istemektedir ve bu araştırma konusu yüzünden öldürüldüğü düşünülmektedir.
Akıcı bir içeriğe sahip ve sonunda biraz şaşırtıyor okuyucuyu.
Kitap kurgu yönünden her ne kadar iyi olsa da yer verdiği tarihsel karakterler ve olaylar hakkındaki bilgiler özellikle yalan yanlış yazılmış gibi.
Her ne kadar tarafsız bir inceleme yapılmaya çalışılmışsa da dönemin padişahları ve yöneticileri hakkında asılsız ve çirkin iddialara bilerek yer vermiş sanki. O dönem hakkında bilgisi olmayan biri bu asılsız iddialara ve yanlış bilgilere inanabilir.
!!! Herkese tavsiye EDİLMEMESİ gereken bir kitap !!!
Reader Follow Recommendations
Hayati İnanç hocanın sohbetlerinden kesitleri içeriyor kitap.
Keşke birinci kitap gibi bol beyitler olsaydı.
Kitabın sayfalarının yarısını resimler kaplıyor. Kalan yarısı da büyük punto ile basılmış. Normalde hızlı kitap okuyan biri değilim ama yarım saat sürdü kitabı bitirmem. Kitap aceleye gelmiş gibi sanki. Daha iyi olabilirdi.
Yine de tavsiye edebileceğim güzel bir içeriğe sahip.
Keyifli okumalar...
İnsan düşünceleriyle, davranışlarıyla ve yaşantılarıyla
başkasının hayatını nasıl etkiler?
Vermiş olduğu kararlar başka bir insan üzerinde nasıl bir etki bırakır?
Bazen iyi niyet göstererek sergilemiş olduğunuz davranışlar sizin başkalarının gözünde aksi yönde algılanmanıza neden olabilir.
“Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil”
Kitabın son sayfasını çevirdiğimde kitapla ilgili aklama gelen düşüncem buydu.
Yazar güncel sorunları romanında başarılı bir şekilde işlemiş.
Kitap dört kadının birbirini etkileyen yaşantılarını anlatıyor. Kitabın bölümleri Bilge, Müberra, Naciye Paşa ve Evren Hoca’nın anlattıklarıyla oluşuyor.
İlk bölüm Bilge’nin, annesi Müberra ve Babaannesi Naciye Paşa hakkındaki düşünceleri ve okulunda yapmış olduğu projesini içermektedir. (Bu bölüm benim için biraz sıkıcıydı.)
İkinci bölüm Müberra’nın anlattıklarından oluşuyor. Müberra’nın hüzünlü geçmişini, hemşirelik hayatını (burada bir hastasının Müberra’yı nasıl etkilediğini okuyacaksınız.), evliliğini ve kızı Bilge ile olan ilişkisini anlatıyor.
Üçüncü bölüm Naciye Paşa’nın anlattıklarıyla devam ediyor. Naciye Paşa’nın kocası Nurullah Paşa ve gelini Müberra hakkındaki düşüncelerini içermektedir.
Dördüncü Bölüm Asıl adı Lale olan Evren Hoca’nın öğretmenlik hayatını, sorunlu bir evliliğini ve Naciye Paşa ile tanışmasını ve onu düşünceleriyle nasıl etkilediğinin hikayesini anlatmaktadır.
Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin şöyle bir sözü vardır:
“Nefsin kılıcı tahtadandır. Üzerine gittiğin zaman sana karşı çalışmadığını görürsün.”
Kitap, Yahudi ve Yahudilerin tarihi hakkında bilgi vererek başlıyor. Masonluk Siyonizm, Sabatayizm, Tapınak Şövalyeleri hakkında geniş bilgi verirken bunların amaçlarının neler olduğunu anlatıyor.
Dünya üzerinde kurulu bir Yahudi düzeninin var olduğu ve bu düzenin dünyaya nasıl hükmettiği kaynaklar göstererek anlatılmış.
Kurmuş oldukları bu sistemde kimler var, kimler bu sisteme hizmet ediyor tek tek isim vererek anlatılmış.
Yazar tarih boyunca Yahudilerin ve Yahudi sempatizanlarının hem ülkemizde hem de dünyada yapmış olduğu bütün faaliyetleri en ince ayrıntısına kadar gözler önüne sermiş.
Çok ayrıntılı bir kitap.
Kitap şu bölümlerden oluşmaktadır.
- Yahudilik ve Türevleri
- Tarihte Yahudi
- Siyonist Yahudi’nin Oyun Kaideleri
- Siyonist Yahudilerin Hâkim Olduğu Sahalar
- Cumhuriyet Devri Türkiye’si ve Yahudiler
Sonradan tasavvuf yoluna giren İbn Ataullah El-İskenderi bu kitabında sırat-ı müstakim üzere olan bir insanın yol haritasını belirliyor.
Kitap genel olarak nasihatlerden oluşmaktadır.
Tövbe, cihad, günah, Allah’a itaat, nimet, yoksula önem vermek, dua, edep vb. konularda öğütleri içermektedir.
Giriş bölümünde şöyle bir cümle var; kitabın çevirisinde Fransızca çevirisinden büyük istifade edilmiştir. Fransızca çevirisinden de yararlanıldığı söyleniyor. Arapça aslından çeviri yapılsa daha iyi olurdu sanırım. Çünkü çeviri üzerinden çeviri yapılması asıl manayı ne kadar verebilir bilemiyorum. Belli ki Arapçadan Fransızcaya Fransızcadan Türkçeye çeviri yapılmış.
" Deli Tarla "
Öykü konusunda beğenerek okuduğum bir Şermin Yaşar kitabı daha ekledim kitaplığıma.
Gerçekten bu alanda başarılı bir yazar.
Kitap içerik olarak birbirinden güzel 16 öyküden oluşuyor.
İlk hikayeden son hikayeye kadar anlatımının akıcılığıyla okuyucuda uyandırdığı merak hiç eksilmiyor. Yazar insan psikoljisini ve sosyal yaşantısını ve bu yaşantılarına verdiği tepkileri kitabına o kadar başarılı bir şekilde aktarmış ki bunları ben de yaşamıştım ben de böyle düşünmüştüm veya benim de çevremde böyle insanlar var diye düşünebiliyorsunuz.
Keyifli okumalar.
" Kehribar Geçidi "
Halkına zulmeden bir imparator.
İmparatora boyun eğmeyen yedi genç.
Bu gençlere yol gösteren bir köpek.
309 yıllık bir uyku.
O uykuya şahitlik eden bir mağara.
Ve bu süre boyunca elden ele dolaşan kusurlu bir sikke.
Nazan Bekiroğlu bu kitabında Yedi Uyurlar'ın (Ashab-ı Kehf) hikayesini yazmış. O
dönemde dini yaşayanların nasıl zorluklarla
