MUHARREM DAŞTAN

MUHARREM DAŞTAN
@_muallim_
Uludağ Üniversitesi
Yalova
33 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
590 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Bülbülün Kırk Şarkısı
Bülbülün Kırk Şarkısıİskender Pala
9.5/10 · 10,3bin okunma
Reklam
MUHARREM DAŞTAN
2020 okuma hedefini güncelledi.
2020 OKUMA HEDEFİ
27/30 kitap - %90 tamamlandı
27 kitap okudu
30 kitap
6,9bin sayfa
17 inceleme
12 alıntı
#4873 En çok okuyanlar'da.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
320 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor
Bir Bayrak Rüzgar BekliyorArif Nihat Asya
8.5/10 · 569 okunma
Reklam
"Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. Küçük topluluklar olarak, birbirimizden bağımsız davranarak ve birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız."
Sayfa 350Kitabı okudu
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Oğuz Atay okumanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha anlamamı sağlayan eser. Zor ama bir o kadar da güzel. Yazar bu romanında yine bilinçakışı, iç monolog, mizah, leit motif, ironi gibi birçok anlatım tekniğini bir arada kullanmış. Bu da okuyucuyu ister istemez zorluyor. Öyle ki bir paragrafı bile kaçırsanız neyin gerçek, neyin hayal veya konuşan hangi karakter anlayamıyorsunuz. Eserden kopmanız an meselesi yani. Oğuz atay'ın üslubuna alışıksanız sıkıntı yok. Eserin başkahramanı Hikmet Benol. Yazarın biyografisi hakkında biraz bilgi sahibi olanlar bu karakterin aslında Oğuz Atay'ın ta kendisi olduğunu anlarlar. Hikmet Benol birkaç farklı kişilik olarak çıkıyor karşımıza. Yazar bu karakterin soyadıyla bile bir ironi yapar: Ben - ol İroni sadece bu isimde kalmaz. Evlendiği kadın Sevgi ile sevgisizliği, sevdiği kadın Bilge ile bilgisizliği yaşar Hikmet Benol. Hikmet Benol gerçekliği araştırmaktadır. Ama bunu araştırırken gerçeklerle bu kadar ilgilenmenin toplumu yönetenler tarafından çok tehlikeli olduğunu anlıyor. Sonrasında da bu gerçeklerle bir "oyun" muş gibi ilgilenmeye başlıyor. Eser toplum/aydın eleştirileriyle dolu. Oğuz Atay sevenlere tavsiye ederim.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202230,8bin okunma
"Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil."
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dostoyevski'nin 2. romanı olan bu eser oldukça ilginçti. 1846'da yayımlanmış. S. Freud daha dünyaya bile gelmemişken Dostoyevski bu eseriyle "psikanaliz"in temellerini atmış resmen. Yazar bu eserinde romanın kahramanı Bay Golyadkin'in kişilik bölünmesini, parçalanmış olan bilincinin kurduğu ürkütücü ve tehlikeli dünyayı konu edinmiş. Psikolojik tahlilleri insanı hayran bırakacak cinsten. İnsan ruhunun gelgitlerini oldukça etkileyici yansıtmış. Eserin sonuna kadar -hatta bitirdiğinizde de- "öteki" nin gerçekte olup olmadığını anlayamıyorsunuz. Okumanızı tavsiye ederim...
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,8bin okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun zamandır Dostoyevski'nin bütün romanlarını okuma hayalim vardı. Öğrencilik yıllarımda bazı romanlarını okumuştum ama şunu biliyorum ki bazı yazarlar defalarca okunmaya değer. Bütün romanlarını aldım ama bu sefer de hangisinden okumaya başlayayım sorusuyla karşılaştım. En iyisi kronolojiye göre okumaktır dedim ve yazarın bundan 174 yıl önce -1846'da- yayımladığı İnsancıklar'la başlamaya karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü daha ilk romanıyla beni büyüledi. Eserin adının "İnsancıklar" gibi küçümseyici bir ifade olmasını ilk etapta kitabı okumayan biri hoş karşılamayabilir. Ancak kitabı okuduktan, başkahramanların psikolojilerine hakim olduktan sonra kitaba bu adın verilmesinin ne kadar isabetli olduğunu anlayacaksınız. Öncelikle şunu belirteyim ki bu roman mektuplardan oluşuyor. Yani belli bir anlatıcı yok. Bazılarına bu tür romanlar sıkıcı gelebilir ama inanın romanı büyük bir heyecanla bir gecede bitirdim. Eserin başkahramanları fakir bir çevirmen Makar Devuşkin ve yetim bir kız olan Varvara Alekseyevna. Mektuplaşmalar bu iki kişi arasındadır ve aralarında duygusal bir bağ vardır. Yoksulluğun pençesinde kıvranan ama yine de hayata tutunmak için var güçleriyle mücadele eden, bütün yoksulluklarına rağmen insani değerlerini yitirmeyip birbirlerine ve çevrelerine yardım eden iki insan. Bu eseri okurken aklıma Knut Hamsun'un "Açlık" adlı romanı geldi. Her iki roman da okuyucuya sefaleti iliklerine kadar işletiyor. Dostoyevski bu eserinde o dönemin Rusya'sının toplum yapısını da gözler önüne seriyor. Son olarak şunu söyleyeyim, eserin konusu ne olursa olsun yazarın edebi diline hayran kalacaksınız.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201861,6bin okunma
Reklam
114 syf.
10/10 puan verdi
Oğuz Atay'ın yarım kalmış bir romanı: Eylembilim. Keşke ömrü yetseydi ve bu eseri tamamlayabilseydi. Yazar, eserin başkahramanı Profesör Server Gözbudak'ın dilinden 1970'li yıllarda üniversitelerdeki sağ-sol kavgalarını, akademik camianın kendi arasındaki çekişmelerini, aydın eleştirisini, üniversite öğrencilerini kara mizah yöntemiyle gözler önüne seriyor. Bol bol Server Gözbudak'ın iç monologlarını okuyoruz. Yer yer metinlerarasılık yöntemine (Fuzuli, Nazım Hikmet şiirleri) başvuruyor. Eser yarım kalmış hem de son cümlesi bile"İşte ismini, resmini..." Ben beğenerek okudum. Oğuz Atay'ı beğenmemek mümkün değil zaten. O kısacık yaşamına 7 güzel eser sığdırdı. Eminim ki uzun yıllar yaşasaydı Dostoyevski, Kafka gibi dünyaca tanınmış bir yazar olurdu.
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205,4bin okunma
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.