Göğsü kibirle dolmuş insandan uzak dur. Kirlenmiş nefsini amel-i Salih ile ihya ettiğini sananlardan olma. Nefsine sahip çık. Zirâ yolun sonu hayra gitmez.
Söküp atabilsem içimden seni, durur muydum hiç bugüne kadar? Serpebilsem içimdeki ateşe bir damla olsun su, durur muydum?
Hayalini silebilsem aklımdan, uzaklaşabilsem hakikatten yapmaz mıydım? Çektirir miydim ki kendime bu kadar. Gidenden zira gitmek zorunda kaldıklarından beriye kalan ancak anılar ve bir daha yaşanamayacağının acısıdır. Yetmez mi yakıp kavurmaya insanoğlunu...
Kendimi hiç böylesine yalnız hissetmemiştim. Çok kalabalığım aslında. Mutluyum, sağlıklıyım sevdiklerim ve sevenlerim yanımda. Ancak tatmin etmiyor hiç bir şey hiç kimseler. Nedir beni bu kuytuya atan.
Yaşadığın hayat kiminin hayali, kiminin hayal kurmayacağı kadar güzeldir belki. Ancak yaşadığın sanılan şu bir nefeslik ömürde, günbegün acılara dost olan bir kalple yaşamak ; yaşamdan sayılır mı? Yahut yaşamanın sırrı mıdır bu keder bu ızdıraplar?
Hayallerim vardı. Yaşama dair, yaşamaya dair. Ancak şimdi yoksunum o pembe bulutlardan. Ne büyük yoksunluk, fakirliktir bu. Siz bilir misiniz bir insanın hayal kuramaması ne hissettirir? Sanırım hiç bir şey. Hissizleştiriyordur belki de.