O zaman welatê xeribiyê' nin ne anlama geldiğini öğrendim.
Sürgün, kökten ana toprağından koparılış..
Yabancı ve bilinmeyen bir yaşama mahkumiyet, unutuluş sonu gelmez bir hasret...
Ben bir daha geri gelmeyecek olan bir ömür harcadım. Emek verdiğim her şeyin gözümün önünde göz göre göre ziyan oluşunu izledim. Herkesi kendim gibi sanan gönlümede kırgınım...
Boş yere ümitlendirmeyin beni
Zira yok yere kapılırım ben
Tutunurum her umut zerresine
Rüzgarın fısıltısına
Kuşların cıvıltısına
Toprağın dinginliğine
Ümitlendirmeyin yok yere
Çiçek açar, büyülenirim ben...