"Sanat söz söyleme biçimidir. Söz söyleme eylemi insan ihtiyaçlarını temel almalıdır, soyut gramer teorilerini değil. Ya da dile getirilen sözlerin dışındaki şeyleri değil.
Gerçek dünyayı."
...Belli pozisyon olmalıdır. Statü. Etiket. Para. Zirvede nefes alınacak çıkış noktaları çok sınırlıdır. Başbakan olacaksın. Ya da büyük avukat. Mültimilyoner. Ya bunlardan biri olursun ya da başarısızsındır...
..Yaşam biçiminin, yaptığın resimlere yansıtılmasını istememişsindir ya da yaşamın öylesine uzlaşmalar üzerine kurulmuştur ki, hep emniyetli olandan yana öylesine çok tercih yapmışsındır ki, o kof gerçekliğini ancak ustalık ya da ince zevkle kamufle etmekten başka şey gelmez elinden...
"Bence, annem ve babam mutluydular. Gerçeği bilemem. Belki de kapalı kapılar ardında yıllarca birbirlerine bağırıp durdular. Belki de babam pek çok başka kadınla birlikte oldu. Olduğunu sanmıyorum ama gerçekten bildiğim şey yok. Bu onların dünyasıydı ve onlarla yaşarken ben de o dünyanın parçasıydım. Böyle durumlarda rol yaparsın. Yer yarılana kadar gerçeği belli etmezsin."
...İnsan teninin yumuşak pragmatizmi, insan yapımı olsun, ilahi olsun, hiçbir muammanın alçaltamayacağı ya da azaltamayacağı şiirsellik taşır; aslında tek yaptığı şey, neden olmak, sonra yürüyüp gitmektir...