Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
685 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Abanoz kule okuduğum ilk eseri idi yazarın.Tanrı-yazar kavramını reddettiğini ikinci kez gördüm.Ucu açık düşünceler,ucu açık bir son.İnsanın biriciklik duygusunun örselenişi ,Gerçeklik duygularının ustaca esnekleştirilmesi beni yakaladı ve hiç bırakmadı.Üstünde defalarca düşünülmesi,pek çok kez okunması gereken bir klasik bence.
Büyücü
BüyücüJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20242,176 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap, Abanoz Kule, Eliduc, Zavallı Koko, Muamma ve Bulut adlı beş öyküde oluşuyor. John Fowles'ın dili ve üslubu güzel, özellikle kurgusu harika..
Abanoz Kule
Abanoz KuleJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 2008158 okunma
Reklam
"Kimileyin bir altın madenine burun kıvırıyorsun, kimileyin de hiç değmeyen birine ruhunu ve bedenini veriyorsun."
Sayfa 102
"Yeni insanları tanımak bana zor geliyor. Bir sürü düğüm çözmek zorundasın."
Sayfa 103
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Abanoz sertliği ve ağırlığıyla bilinen bir odun.Güçlü olduğunu zannedersin ama ilk sert odundan kuleye çarpınca anlarsın ne kadar zayıf olduğunu Doğru ve yanlışın paranoyasında harika bir yolculuktu.
Abanoz Kule
Abanoz KuleJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 2008158 okunma
Ne okunan yığınla kitap ne de akıl yürütmeyle varılan sonuçlar doğrudan edinilen tecrübenin yerini tutabilirdi.
Sayfa 10 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Daha önce Abanoz Kule'yi okumuştum John Fowles'tan. Biraz da farklı üslupta denemeler niteliğinde olan kitap, beni etkiledi ancak tam da emin değildim. Yine de Büyücü'yü okuyacaktım çünkü sağlam bir dil işçiliği vardı. Nitekim bugün bitirdim. Nicholas Urfe, ailesinden kalan parayı bitirirken Allison isimli bir kızla tanışır. Bir müddet beraber yaşarlar. Ancak, İngiltere'den ayrılma ve Yunanistan'da İngilizce öğretmenliği yapmak için Urfe, kızı bırakır. Yunanistanda bir adada öğretmenlik yaparken Conchis isimli biriyle tanışır. Tanrı Oyunu adını verdikleri gerçek bir oyuna başlarlar. Bu arada Allison'ın intihar ettiği haberi gelir. Conchis'in ekibinden Julie ile birbirlerine aşık olurlar fakat bu da kurgunun/oyunun bir parçasıdır. Urfe, oyunu fark etse de ters hareketleri sebebiyle, kapıldığı bu oyundan atılır. Okul da işine son verince Londra'ya geri döner. Burada araştırmasına devam ederken Allison'ın ölmediğini öğrenir. Buluşurlar ve karar aşamasında roman biter.
Büyücü
BüyücüJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20242,176 okunma
Gençliğimde Dickens’a bayılırdım. Damağımda kalan tat bozulmasın diye yeniden okumuyorum. Biliyorum ki Dickens büyüktür. İngiliz edebiyatı da elbette. Henry James’in Türkçeye çevrilmiş birkaç kitabı, örneğin Yürek Burgusu elimde eskidi okunmaktan. Aynı kitaptaki Ormandaki Canavar ve Daisy Miller öykülerini herkesin okumasını salık veririm. Bir de o kaçınılmaz John Fowles var ki onu okurken edebiyatın gücünü keşfedersiniz. Abanoz Kule, Fransız Teğmen’in Kadını, Yaratık, Koleksiyoncu ne güzel romanlardır. Sevdiğim son İngiliz ise Ian McEwan. Türkçede arka arkaya yayımlanan kitaplarını kaçırmıyorum.
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
228 syf.
2/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Başarısız
Puanım 1/5 (%18/100) Bir Simyacı vakası daha ile karşı karşıyayız. Popüler olduğu için okumaktan çekindiğim fakat içten içte merak ettiğim bir kitaptı. Arkadaşım okumam için verdiğinde başlayalım bari diyerek beklentim olmadan başladım. Yavaş bir girişi olduğunu duymuştum gerçekten de öyleydi. Bir şeyler oldu ama ne oldu, neden oldu, konuyla ne
Otostopçunun Galaksi Rehberi
Otostopçunun Galaksi RehberiDouglas Adams · Alfa Yayıncılık · 20207,4bin okunma
"Ne okunan yığınla kitap ne de akıl yürütmeyle varılan sonuçlar doğrudan edinilen tecrübenin yerini tutabilirdi."
Sayfa 8 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bütün bunlar için çok yaşlıyım evlat. Çok şey gördüm, geçirdim. Ilımlılık uğruna çok insan öldü. Hoşgörüymüş. Kendi kıçlarını kurtarmaktan başka düşündükleri bir şey yok."
Sayfa 48 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Doğadan ve gerçeklikten uzaklaşmak, ressam ve izleyicisi arasındaki ilişkiyi gaddarca çarpıtmıştı; resim artık zihinler ve teoriler için yapılıyordu, insanlar için değil; hatta daha da kötüsü sanatçının kendisi için bile değil. Elbette ekonomik ve moda deyişle, bunun da getirileri oluyordu; ama gerçekte insan bedeninin ve doğal fiziksel algılanışlarının bu şekilde safra gibi atılması kısır bir sarmal, bir anafor, tükenip hiçliğe eriş demekti. Ressam ve eleştirmen tek bir konuda hemfikirdi: yalnızca onlar mevcuttu ve değerliydiler. İyi bir mezar taşı ve metelik bile etmeyen serseriler için."
Sayfa 115 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
"Gereksiz italik sözcükler gibi, zaten açık olan bir şeyin altı çiziliyor hep."
Sayfa 269 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
287 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.