...
Yolcu sanırdım kendimi, deryalar benim
Yol şöyle dursun su bilmez yüreğim
Batırdığım ayım yıldızım güneşim
Yön bildim, karaya vurmadan önce ...
(Acemi Kelam)
Şuan yaklaşık 145-150 arası tutan kitaplar
Rasim özdenören'in 3 kitabı hiç kullanılmamıştır .
- Müslümanca yaşamak
- Kafa karıştıran kelimeler
-Acemi yolcu
Tarık tufan'ın Şanzelize düğün salonu ve Stefan zweig'in bez kaplı bir kadının yaşamından yirmi dört saat kitabını satıyorum .
5 kitabı 100 TL ye veriyorum . Almak isteyen yazabilir .
Çok tuhaf bir şey yaşam... Zamansa tam bir muamma.
~Yaşam mücadelesinde bir acemi yolcu...
Kör olmak vardı bu âleme karşı
Hissiyatsız acemi bir varlık gibi..
Sağır olmak vardı bu âleme karşı
Yolsuz gârip bir yolcu gibi...
Mahi'
Günaydın. Gerçek biz bilmesek de orada bir yerde duruyor ne tuhaf. Bulmak bir mesele sonra onu anlamak ve kabullenmek bir başka mesele. Rasim Özdenören Acemi Yolcu kitabında, "Hakikat biz ondan gafil olsak da varlığını sürdürüyor." der. Her şeye şüpheyle bakarak yaşanmaz elbet ama hakikatin görünenden öte olabileceğini de unutmamalı.
Sen sık sık gülen gülerken de
Sevecen bir akdeniz çizgisini
Sol yanına ağzının
İliştiren çocuk özenle
Yabana mı atıyorum yani seni
Yabana mı atıyorum saat altı buçukları
Çocuk ve Allah'ın en eski baskısını
Değil, değil bunların biri
MESERRET OTELİ- Sait Faik Abasıyanık
İstasyona iki erkekle bir kadın indi. Yağmur çok şiddetli yağıyordu. Genç bir hamal, bu üç kişilik grubun eşyalarını yüklendi. Kadın, hamala,
— Meserret Oteli’ne, dedi.
Hamal,
— Meserret Oteli’ne mi? diye sordu.
Bu soruşta, işitmemekten değil, bu güzel sözü bir daha tekrarlatmak isteyen, acemi bir haletiruhiye var gibiydi.
Vatan sağ olsun!!!
2001 yılında Isparta Eğirdir Dağ Komando okulunda üç ay olan acemi birliği eğitimimi Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'na çıkan dağıtımım yüzünden dört aya çıkardılar ve ben fazladan bir ay daha katlanılmaz eğitimleri alarak dördüncü ay sonunda "usta" Komando Er olarak adaya gittim. Bizim zamanımızda askerlik şubesinde ilk imza attığımız
Keşke
Eskilikten sararmış, modası geçmiş bir çantanın içinde unutulmuş, siyah beyaz bir fotoğrafın köşesine ilişmiş gibiyim.
Sahildeyim, gözlerim uzun oltaya gezen balıkçının umudunda. Bir tanecik çekse!
Kofanasından, sırtıkarasından, buradan göremesem de gülse yüzü, gözleri şöyle bir yanıp sönse. Misina işaret parmağının boğum yerini yakarken
Kuş Ölümleri - Ahmet TELLİ
Gittikçe yalnızlaşıyorum bir sen varsın
karşılığı olmayan sorular düşüyor aklıma
ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kentte
soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi
Ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik
birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak
Biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin
her satırını çizip notlar düştük
GÖÇEBE
Sen sık sık gülen gülerken de
Sevecen bir Akdeniz çizgisini
Sol yanına ağzının
İliştiren çocuk özenle
Yabana mı atıyorum yani seni
Yabana mı atıyorum saat altı buçukları