Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkiye ve dünyada vahyin ölçü alınmadığı hiçbir anayasa, yasa ve kanun insanlığı mutlu etmeyecektir. Bunun acı tecrübesini özellikle son bir asırda tüm dünya yaşayarak görmüştür. Dinin egemenliğini hayattan uzaklaştıran laikliğin, Allah'ın hâkimiyetini insana veren ve sınırsız özgürlük yalanları ile insanoğlunu aldatan demokrasinin esas alındığı tüm beşerî sistemlerden vazgeçilmeli ve İslâm'a dönülmelidir. Yeniden anayasası İslâmi bir anayasa yani kanun ve yasaların kaynağı vahiy olan bir İslâmi sisteme dönülmelidir.
Köklü değişimKitabı okuyor
> acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her coşku şeytanla pazarlıktır. ***
Reklam
"Böyle bir sosyal düzenek içerisinde yaşayan öğrenci, otuz yaşından önce nadiren yuva kurabilir. Bu nedenle yaşamının en güzel on yılı fizyolojik ihtiyaçlarına karşı daima acı veren mücadelelerle geçirilir. Bununla birlikte mücadeleyi sürdürenlerin sayısı oldukça azdır ve bu öğrencilerin büyük bir kısmı gençliklerini aptalca fikirler için boşa harcarlar."
İrade Terbiyesi
İrade Terbiyesi
Karin Maria Boye [1900-1941]
ELBET ACI DUYAR elbet acı duyar tomucuklar açarken . neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte ? neden bizim ateşli özlemimiz dönüp gitsin acılarla ? yaprakların içindeydi tomurcuklar bütün kış . nedir yeni olan , doğan ve fışkıran ? elbet acı duyar tomucuklar açarken , acı duyar büyürken her şey zorlanır .
"Hiçbir şey söylemedim." dedi. "Yetkiniz olduğuna göre dayak attırın. Anlaşılan sadece ben acı çekince adalet yerini bulmuş olacak, ama o istediğini yapabilecek."
Talih ne ümit verdi ne güldürdü beni Bin bir acı toprak gibi hep sürdü beni Zevk almayı çoktandır unuttum gittim Her yerde o yalnızlığım öldürdü beni
Sayfa 156
Reklam
Yeryüzü, Gökyüzü Direnen Düşünceler Sınırlarının bitimine dek gerilen gergefin üzerine, işleniyor ilmek ilmek nefret. Huzur, tamamen boşaltıldı hayatlarımızdan; ruhlarımıza kelepçeler, prangalar vuruldu! Seni, beni, öbürünü, diğerini hiçbirimizi kayırmayacak bu acı; aksi suretini tek çırpıda göstererek taradı muhataplarını... ‘’kaldırıp atılacak kötülükler bön tavırlarıyla, uzaklara’’ Daha geç olmadan, şimdi tanımalısın kafana çalınan apansız ağrıları. Şimdi bir başka bakmalısın dünyaya; hayatına, dostlarına, ahbaplarına. Yıllanmış suretini hiç olmadığı kadar iyi tanıyorsun, billurlaşan fikirlerinde olgunlaştın; istenilmeyeni atarak, küf tutmuş yüzünü kazıyarak dünyanın, daima ilerliyorsun. Kaynadıkça tadı kaçmış, öfkenin sindirdiği, zihinleri yitilmiş, nefret buudunda kabil olmuş siluetler, tanımıyorlar seni; tanımak istemiyorlar, saldırıyorlar daima! Bedenleri bilinçlerinden kopmuş; insanlıktan boşanarak, hayvanlıkta buluşmuşlar!.. Sende, yaşamın bu viraneliğine rağmen katiyen anlayamayacakları bir dilden seremoni; belki, son duymak istedikleridir bu... Yüksel, yükselebildiğin kadar Ey aciz bedenim, ruhum. Bir adımlık yerdesin, ölüm ve yaşama Derdinse kaybolmak, vasatlığın pençesinde.
Hesapsız Muhasebe
Acı bazen gecenin rengi olur, Örter üzerini habersizce, Zaman gözlerine düşman olur, Hançerler yüreğini sinsice, Ve çırpınıp durursun, Hesapsız muhasebenin pençesinde, Acaba emeğim, Terazinin hangi kefesinde. ((ARAFTA MÜNZEVİ BİR ADAM👨))
-"...Cemal'i ben öldürmedim onu severdim. İnsan sevdiğini öldürür mü?" Acı acı güldü Yıldız: "Öldürür, hatta öldürülenlerin çoğu sevdiklerinin eliyle can verir..."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.