Freud 'a göre acı kişinin öyküsünde bir engellenmeye işaret eder. Bu engellenme yüzünden kişi öyküsünü sürdüremez. Psişik kaynaklı acılar üzeri örtülmüş, bastırılmış sözlerin ifadesidir. Söz şeyleşmiştir. Tedavi kişiyi bu konuşma engelinden kurtarmayı, öyküsünü tekrar akıcı hale getirmeyi amaçlar. Mösyö Teste'in acısı bir "şey"dir, "dehşetli bir şey". Hiçbir anlatıya uymaz. Geçmişi ve geleceği olmaksızın bedenin dilsiz şimdiki zamanında bekler durur: "Acı aniden ortaya çıktığında geçmişi aydınlatmaz: sadece o an mevcut beden bölgelerine ışık tutar. Yerel bir yankı yaratır [. . .] . Böylece bilinci kısa, gelecek ufku elinden alınmış, sıkıca sarılmış bir ana indirger [ . . . ] . Tarihin her türünden en uzak olduğumuz noktadır burası[. . .] ."
"Seni çok sayıda süvari ve güçlü bir ordu ile Turan'dan İran'a, büyük prenslerin topraklarına gönderiyorum. Önemli konularda ve dahi önemsiz şeylerde Cengiz Han'ın kanunlarına ve emirlerine uymak ve Amuderya'dan (Ceyhun) Nil'e kadar olan bütün ülkeleri ele geçirmek senin görevindir. İtaat edenleri ve boyun eğenleri, iyilikle ve ödülle çevrende topla ama direnenleri ve isyankarları eşleri ve çocuklarıyla birlikte aşağıla ve acı çektirerek ez. Haşhaşilerle işin bittiğinde Irak'ın fethine başla.
Gerçek mutluluk ancak kırılmış olarak mümkündür. Mutluluğu şeyleşmekten kurtaran bizzat acıdır. Ona süreklilik
kazandırır. Acıdır mutluluğu taşıyan. Acılı mutluluk bir oksimoron değildir. Her yoğunluk acı vericidir. Tutku acı ve mutluluğu bir araya getirir. Derin mutluluğun içinde bir acı anı vardır. Acı ve mutluluk, Nietzsche'nin deyişiyle "ikiz kardeşlerdir, birlikte büyüyen [. . .] ya da birlikte - güdük kalan". Acı engellendiğinde mutluluk yavanlaşıp sıkıcı bir rahatlığa dönüşür. Acıya duyarlı olmayan insan derin mutluluğa kapısını kapatmıştır. "in türlerinin bolluğu sonsuz bir kar fırtınası gibi yağar böyle bir insanın üzerine, tıpkı acının en güçlü yıldırımlarının hedefi olduğu gibi. Ancak bu koşul altında, her an her yönüyle acıya en derinlerine kadar açık olmak suretiyle mutluluğun en yüksek türlerine açık olabilir[...]
"Allah ümmet olma bilinciyle hareket etmediğimiz sürece bize yardım etmeyecek,anne." "Ne garip değil mi?" dedim."Acı bize dokunmadan acıtmıyor aslında "