Çocuklar hemen çevresini aldılar, soru dolu bakışlarını yüzüne diktiler. - Baylar, kısa bir zaman sonra ayrılacağız. Şimdilik iki ağabeyim var ya, bunlardan biri sürgüne gidiyor, öteki de ölümle pençeleşmekte. Yakında gideceğim buradan, belki dönüşüm çok uzar. Ayrılmadan önce sizinle burada, İlyuşacağın taşının yanında söz verelim birbirimize,
Sayfa 960 - İletişim Yayınları
Pek çok seyahate çıkarak dünyayı görmüş, zamanın acı ve tatlı anlarını yaşamış, başından türlü işler geçmiş bir adamla, hiç yolculuğa çıkmamış, vilayetler görmemiş, yolculuk sıkıntısı çekmemiş adam aynı olamaz.
Reklam
“Her hikayenin üç tarafı vardır. Sana göre, bana göre ve acı gerçek.”
Dost, acı söyleyen değil, acıyı tatlı söyleyebilendir.
En tatlı emellerinin tahakkukunu gördüğü bir rüyadan acı hakikate uyanan bir insan gibi içim çekiliyordu...
Lucie hafifçe inledi. Gözlerini şaşkın şaşkın açarak ellerini boğazına götürdü. Hayır, böylesine acı çekme gücünü kendi benliğinden almıyor. Dışarıdan geliyor ona bu. Nedeni de şu cadde. Onu omuzlarından kavramak, ışıklı yerlere, insanlar arasına, tatlı ve pembe sokaklara götürmek gerek: böylesine güçlü acı çekemez orada insan. O da yumuşar, gerçek haline, acılarının her zamanki düzeyine döner.
Reklam
Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor. Hele cümle alem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!
Sayfa 69
'Doğulular sizi yalnızca zevklerinin aracı olarak görüp hapsetmekte haklılar! Avrupa sizi dünyanın bir parçası kabul edip erkeğe eşit görerek aslında cezalandırmıştır. Bana göre kadın, var olan en korkak, en ahlaksız varlıktır. Üstelik cazibesi de buradan gelir: Evcil olanı avlamanın zevki olur mu hiç! Bir kadın bir erkeğe tutku işlediğinde,
Sayfa 78 - 79, 80 Zeplin Kitap
Hayat acı ama can tatlı sonuçta.
Ebû Musal-Eş'arî şöyle dedi: Rasullullah (S.A.V) buyurdu ki: "Kur'an okuyan mü'minin meseli, kokusu güzel, tadı güzel portakal meyvesi gibidir. Kur'ân okumayan mü'minin meseli de, kokusu olmayan fakat tatlı olan hurma gibidir. Kur'an okuyan münafıkın meseli ise, kokusu güzel, fakat tadı acı olan reyhane (otu) gibidir. Kur'an okumayan münafıkın meseli de, güzel kokusu olmayan ve tadı da acı olan Ebû Cehl karpuzu gibidir".
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.