96 syf.
9/10 puan verdi
Keder
…………..…………………………………………………………… Yordanka Beleva (d. 1977) Bulgar öykü yazarı ve şairdir. Bulgar Filolojisi ve ardından Kütüphane Yönetimi alanında yüksek lisans, Kütüphanecilik ve Bilgi Bilimleri alanında doktora derecesine sahiptir. Keder, ünlü ödüllü çağdaş Bulgar şair ve yazar olan Yordanka Beleva'nın hikayelerinden oluşan bir
Keder
KederÎordanka Beleva (Yordanka Beleva) · Metis Yayınları · 05 okunma
Hangi çocuk olursa olsun baş edemeyeceği bir duy­guyla karşılaştığında, bilinçaltı, acıların daha derine inmesine engel olmak için o çocuğu oyalanma davranışına yönlendirir ... Böylece acı bastırılmış olur ... Anne babası kavga eden bir çocuğun kenarda bir yerde bebeği ile oynayıp şarkı söylemesi çocuğun çok mutlu olmasından değil, duygularını bastırmaya çalışmasından dolayıdır.
Reklam
400 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Efraz...
Küçücük bir kız çocuğunun yaşına yakışmayan, boyundan büyük yaşadığı tüm acıları ilkelerinize kadar hissedebilirsiniz bu kitapla. Lübnan'dan başlayıp Türkiye'ye uzanan acı dolu bir hikaye. Farklı ülkelerde, farklı ailelerde yaşayan, birbirinden habersiz iki yabancı insanın arasında oluşan gerçek kardeşmiş gibi çok güçlü bir bağın
Ortadoğu’da Bir Çocuk - Kefen
Ortadoğu’da Bir Çocuk - KefenŞehnaz Haşimoğlu · Lapis Kitap · 2022720 okunma
Deprem Çocukları
“Şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.” Hayat bir anda karanlıkta bırakıverdi onları, bir anda… Gözlerindeki çaresizlik ve belki de kimsesizlik o kadar yürek yakıcı ki anlatılmaz, anlatılamaz. Dün koşturduğu sokaklar gecenin karanlığına gömüldü ve sabahlara kimsesizlikle uyandılar. Bazıları ise uyanamadı… Bir günlük kabul ettiler acılarını, hakkın takdirini bağırlarına basıp hiçbir şey olmamış gibi. Oyunlar oynadılar harabelerin manzarasında. Yağ yağmur yağ! Deprem gecesi yıkadığın acıların izi geçer mi sanıyorsun? Çocukların gözyaşları senden kudretli ki ağlamazlar. Sele kapılmasın kimse diye gülerler acılara. Şimdi minnacık gözleri suların dolduğu yardım çadırlarının aralığında, güneşin doğuşunu izlerler yeni günün umuduyla. Her gelen ya da gelmesi istenen yardımın umuduyla… Ve sen! Sıcak evinde sıcak yemeğini yerken, rahat yatağında sevdiklerinle uyurken vicdanın nasıl sızlamaz deprem çocukları şefkate açken… Görmek istemiyorsun, duymuyorsun söyle der mi kalp ben böyle iyiyim? Bu duygusuz dünyanın duygusuz düzeninde yüreğim; onlar kadar enkaz, kimsesiz, çaresiz… Deprem çocuğu aslında der ki; Açlıktan, evsizlikten değil korkum, sarılırsan kaybettiklerimi hatırlar ağlarım. Yine de sarıl biraz güler gibiyim, gelmez uykum. Bense şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.
Adil Güneş
Adil Güneş
Kemalettin Tuğcu'nun kimsesiz çocukların çilelerini anlattığı acıklı romanlarda, yetim çocukların tüm mahallenin kurtarıcılığına soyunduğu Yeşilçam melodramlarında, acıyı inanılır olmaktan çıkaran ağdalı arabesk şarkılarda, nihayet "acıların çocuğu"nu izlek edinmiş tüm acıklı edebiyat örneklerinde gördüğümüz dokunaklı anlatım bize patetiklik (hüzün, dokunaklılık) hakkında iki şeyi birden söyler. Birincisi, kaderin acıya mahkûm ettiği insanların sanki doğal alanı, aynı zamanda da yegâne silahı gibidir pathos (acı). İnsanların zavallılığını ancak okurunda yoğun duygular uyandırabilirse, onlan canevinden vurabilirse anlatabilecektir yazar. İkincisiyse bir tehlikeye işaret ediyor. Acıyı bir kez inandırıcı bulmadığında, oradaki en ufak abartıyı sezdiğinde, öyküyü dinlerken gözyaşı dökse de aslında etkilenmeyecek, hatta alttan alta gülüp geçecektir okur.
Sayfa 60 - Metis Yayınları, 1. Basım, Mart 2008Kitabı okudu
126 syf.
·
Not rated
"Bu arabesk yaşamı ben istemedim ki, sefil hayatlarınız nice vasatlıklara gebedir." - acıların çocuğu safların safı kederli bıçkın ve Dionysos çu genç Werther
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121.5k okunma
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
160 syf.
·
Not rated
Ama ağlayan bir yetişkin kırılgan değildir, bunu yaşayarak öğrenmiştim, bu ders artık aklimdan çıkmıyordu: Utanmadan ağlayan bir yetişkin, kıskanılacak bir şeffaflığa sahiptir. Direniş Julián Fucks. Kaos, sürgün, göç ve bir aile. Bu kavramlar üzerinden ilerleyen bir metin Direniş kitabi. Çocuğu olmayan bir ailenin bir çocuğu evlat edinmesi ve daha sonra bu ciftin iki cocugunun olması ile başlayan bir sürecin hikayesini Fuks okuyucuya duygu sömürüsü yapmadan seffaflikla anlatmış. Kardeşlerden biri üvey ağabeyinin yaşadığı sorunları anlatırken bizlere bir ailenin tarihini de sunuyor. Yaşanan dönemler sevimli dönemler degil. Cok aci var. Yazar bu acilari kapalı bir biçimde kendi tarihinin muhasebesini yaparak yalın bir dille anlatıyor. Bazen konular bir yerde kopsa da yazar bu konu bütünlüğünü ilerleyen sayfalarda sağlamayı başarmış. Dili yalın bir metin olsa da yine de dikkat gerektiriyor. Bir ailenin sürgün, goc ve kimlik uzerinden varolus cabasini goruyoruz Direnis kitabinda .Kısa bir roman olan Direniş derin acıların dili sessizdir cümlesini okuyucuya hatırlatan nitelikte bir metin. Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Direniş
DirenişJulián Fuks · Timaş Yayınları · 202388 okunma
469 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.