Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Adam durduk yerde tarihin en büyük edebiyatçısı olmuyor...
"Bugün anlıyorum ki Bay Proust'un araştırmaları, eserleri için yaptığı fedakarlıkları; kendisini bulabilmek için zamanın ötesine geçmekti. Zaman kavramı kalmadığında sessizlik geldi. Bu kez sessizliğe ihtiyacı vardı, sadece duymak istediği sesleri duydu; kitaplarındaki sesleri. O zamanlarda bunun üzerinde çok fazla durmamıştım. Fakat şu an, geceleri düşüncelere dalıp uyuyamadığımda, ben odasından çıktıktan sonraki halini net bir şekilde görüyorum. Yalnız başına, dışarıda gün ışığı olmasına rağmen kendine ait gecesinde, notları üstünde çalışırken... Sonunu aklıma bile getirmeden yanındaymışım gibi görüyorum. Ve onu içten içe bitirse de, bu yalnızlığı ve sessizliği kendisinin seçtiğini biliyorum. Fakat sonra, Profesör Robert Proust'un söyledikleri aklıma geliyor: 'Kardeşim, diğer herkes gibi bir hayat yaşamayı kabullenseydi, çok daha uzun yaşayabilirdi. Ama bunu kendisi istedi, eserleri için kendisi istedi; bize yalnızca boyun eğmek düştü.' Ve her şeyden öte, Bay Proust'un sesi kulaklarımdan gitmiyor: "Çok yorgunum sevgili Celeste, çok. Ama böyle olması gerekiyor..."