aden

aden
@adence
sevgili bilge,
Sabitlenmiş gönderi
Mektubumuz, karışık olmakla birlikte, ruhumuzun aynasıdır. Derlenip toparlanması, içimizin derlenip toparlanmasına bağlıdır. Biraz daha zamana ihtiyacımız vardır.
Reklam
Bilinmeyen bir kadına rastlıyorum günün birinde. Sizin anlayacağınız ‘meçhul’ bir kadın. Sadece onunla olmaktan kıvanç duyuyormuşum; öyle söylüyorum. Birlikte at yarışlarına gidiyoruz. İkimiz de tabiattan duygulanıyoruz. Koluma giriyor. (Bu, çok önemli.)
İçimden geçen ilk şey kısmet buraya kadarmış demek oldu. Tam olarak 19 dakika içinde ölmüş olacağım. Üçüncü bıçak darbesi atar damarımı kesti. Hissediyorum, kanım vücudumun içine doluyor. Az sonra kalp atışlarım yavaşlamaya başlayacak. Ellerimde bir uyuşma başladı bile, üşümeye başlayacağım. Kahretsin, nasıl diyeceğim "Poyraz ben ölüyorum. Hem de senin gibi geri gelmek üzere değil, hakkını vererek ölüyorum." Galiba ölmek için dünyanın en saçma yerindeyim, belki de değilim. Sevgilim yanımda bir kere. Evet, yaralandığımı şimdi anladı. Şimdi size dünyanın en güzel kelimesini söylüyorum: Biçare. Evet bayılıyorum bu kelimeye. İşte şu an Poyraz bu kelimenin nefes alan hali. Tamam da şimdi o kadar da kötü değildir belki? Tamam Poyrazdan ayrılmak çok zor ama kardeşimi göreceğim. Tamam babamda çok üzülecek ama annemi çok özledim. Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçmiyor, demek ki gerçekten ölüyorum. Korkmaya başladım. Bir daha sevdiğim bu adamı göremeyecek miyim? Ölmek ne zormuş.
7mayıs21. istanbul. son.Kitabı okudu
-Oysa burada huzurumuz var, değil mi albayım? -Huzurumuz var da denemez. Vaktimiz bol olduğu için, bütün günümüzü huzursuzlukla dolduramıyoruz sadece. Sessiz sedasız okuyorum burada. Hikmet’e bakılırsa okumam da duyuluyormuş. Gözleriniz çok ses çıkarıyor albayım, diye geldi bir gece yarısı.
Beklenen geç geliyor; geldiği sırada insan başka yerlerde oluyor.
Reklam
75 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.