Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

Sonunu düşünmeden küçük bir yıkım yapmanın da kendince hoş bir tadı vardır.
Reklam
Yeryüzündeki herkesin yöneldiği tek hedef; hedefe varmak değil, hedef yolunda harcanan çabadır.
Şüphesiz ki; insanoğlu yaratmayı yeni yıllar açmayıp sever. Peki, ama neden yıkmayı da, parçalamayı da, kargaşayı da bir o kadar seviyor? Yıkmayı, parçalamayı içten içe sevmesinin sebebi hedefe varmaktan, yaratmakta olduğu yapıyı bitirmekten gizlice bir korku duyuyor olması olabilir mi? Belki de yaptığı eseri yakından değil, yalnızca uzaktan sevmektedir...
Sayfa 43

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Asıl mesele yolun güzergahı değil, yalnızca gitmektir.
Sayfa 43
Fakat insanoğlu aptal değilse bile korkunç derecede nankördür. Nankörlerin en nankörüdür. Eşsiz bir nankör! Hatta insanoğlu için en iyi tanımlamada şöyle olmalıdır: iki ayaklı minnet bilmez bir yaratık.
Sayfa 39
Reklam
Çünkü insanoğlu ahmak bir yaratıktır, hem de akıl almaz ölçüde. Hatta nankör desek daha doğru olur, eşi görülmemiş bir nankörlük...
Sayfa 34
Kendi kafamda maceralar yaratıyor, bambaşka bir hayat kurguluyor, bu şekilde hiç değilse yaşamayı -hayatta kalmayı- başarıyordum. Defalarca, Yok yere bir şeylere incindiğim olmuştur. Gerçekte incinmem için hiçbir sebep olmadığı halde, kendimi öylesine inandırıyordum ki; sonunda kendimi tamamıyla kırgın ve gücenmiş hissediyordum.
Sayfa 25
Elbette, yeterince güçlü değilsen bu duvarı yıkmaya kalkışmam saçma olur, fakat gücümün yetmediği koskoca bu duvara tamamıyla teslim olup boyunda eğemem.
Sayfa 21
Umutsuzluk en yakıcı zevktir, özellikle de içine düştüğün çaresizliği tam anlamıyla kavramışsan.
Sayfa 15
Size yemin ederim ki, gereğinden fazla anlamak bir hastalıktır, gerçek bir hastalık.
Sayfa 13
Reklam
Zeki insanlar hiçbir şey beceremezler, becerenler yalnızca aptallardır.
Sayfa 11
Türkiye, doğusundaki aynaya bakınca şişman olduğunu, batısındaki aynaya bakınca da kemiklerinin sayıldığını düşünen, üstüne giydiği hiçbir şeyi kendine yakıştıramayan, bulimik ve depresif bir genç kızdı.
Sayfa 87
"Büyüyünce mutlaka yalnız kalacağım!" derdim. İşte, sonunda yalnızdım! Ancak bu defa da yalnızlığa hapsolmuştum. Oysa ben sadece, istediğim zaman, içine girip çıkabileceğim bir yalnızlık odası istemiştim.
Sayfa 340
Tarih, savaştığı insanların, örgütlerin, ülkelerin adlarını bilmeyen askerlerle doluydu!
2.542 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.