Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevda

Sevda
@adwes
95 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Benim yaşadıklarımı bir yaşasanız sabretmenin ne kadar zor olduğunu anlarsınız. Buranın sessiz bir yer olduğunu biliyorum, gelgelelim ben bir müzik okyanusu içindeyim.
Reklam
Zihinsel bir sorununuz yok. Aklınızı kaybetmiş değilsiniz. Hem aklını kaybetmiş olanlar müzik duymaz, sadece bazı 'sesler' işitirler.
Her zaman olmasa da bazen bir insanın hayatı organik bir rahatsızlıkla kesişip dönüşüme uğrayabilir bu durumda söz konusu insanın hikayesi fizyolojik veya nörolojik bir ilişkiyi gerekli kılar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendimizi sinirsel işlevlerimiz veya sinir sistemimizdeki değişikliklerden ziyade oldukça karmaşık insani ve etik hususların belirlediği bir çerçevede değerlendirip haklı olarak "özgür" sayıyoruz.
Bildikleriniz, deneyimleriniz, ailenizin imgeleri, biriktirdiğiniz bilgiler, topladığınız her şey. Bu geçmiştir ve zihin, beyin ona köledir. Bu yüzden de yarın olabilecekten, bilinmeyenden, ölümden korkar.
Reklam
Huzursuz, gürültücü, arayış içindeki bir zihin asla hayatın bu olağanüstü gizemine erişemez.
İnsan zihninin kendisini şartlandırmalardan kurtarmasının mümkün olmadığını söylemeyin. Mümkün veya değil dediğinizde kendinizi zaten engellemiş, keşfetmekten alıkoymuş olursunuz.
Bir otoriteyi takip ettiğinizde giderek daha donuk, daha duyarsız bir hale gelirsiniz.
Çünkü insan zihni ve kalbi tüm insan varlığının bir parçası, küçük bir bölümü ile anlaşılamayacak kadar karmaşıktır.
Sonsuzluk kavramını anlamaya çalışırken, matematikçi David Hilbert gözlerinin önünde, hepsi de dolu olan sonsuz sayıda odası bulunan bir otel canlandırırmış. Sonra da, yeni bir müşterinin gelip oda istediğini hayal edermiş. “Elbette efendim” dermiş resepsiyoncu sonra da kalkıp birinci odadaki müşteriyi ikinciye, ikincidekini üçüncüye, üçüncüdekini dördüncüye ve böylece sonsuza kadar müşterileri bir ötekine yerleştirir ve sonunda da yeni müşteri için boş bir oda bulmuş olurmuş.
Reklam
Einstein, nadiren sözcüklerle düşündüğünü söyler. Kavramlar, onun kafasında şekiller olarak canlanır ve ancak ondan sonradır ki bunları sözcüklere ya da formüllere dönüştürürmüş.
Fakat, dünyanın en büyük yaratıcı beyinleri, sözcükler yerine şekillerle düşünenleridir.
“Eğer bu iskemlenin resmini çizmeni engelleyecek fiziksel bir bozukluğun yoksa, o zaman aklında seni engelleyen bir şey olmalı.”
413 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.