Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
dün dağlarda dolaştım, evde yoktum*
yağmur yağmamazlık edemez. taş, düşmemezlik. ne diyordum, dünyanın düşünceleri yoktur. otların canı sıkılmaz. kurşunkalem kendini ağaç sanır. ufuk, hüthüt kuşu. seni bilmem, bir söylene dönüşmek içindir dünya*
Yaz tatili gelse keşke bir an önce. Ağaç altında güneşin ışıkları tüm gücüyle hücum ederken kitap okumayı öyle özledim ki.
Reklam
Kuru duayı bırak! Ağaç isteyen tohum eker. Mevlânâ
Biliyor musun? az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi, aklımdı şu kadarcık kalıyor.   Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu? bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele.   Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Yalnızlık
Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Yol olsan kimse geçmez, Elin adamı ne anlar senden? Çıkarsın bir dağ başına, Bir ağaç bulursun Tellersin pullarsın Gelin eylersin. Bir de bulutları görürsün,yalnızlığı bir de bulutları görürsün, bir de bulutları görürsün. Köpürmüş gelen bulutları. Başka ne gelir elden? Çın çın ötüyor yüreğimin kökünde şu dünyanın ıssızlığı Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
bir kez bile elimi sürmedim kanadına ispinoz öldü bir kez bile dokunmadım velâkin ağaç kırıldı
Reklam
“inanmalarına izin ver. ve tutkularına gülmelerine izin ver. çünkü, onların tutku dediği gerçekte duygusal bir enerji değil, ruhları ve dış dünya arasında bir sürtüşme. Ve en önemlisi, kendilerine inanmalarına izin ver. İzin ver çocuklar gibi çaresiz olsunlar, çünkü güçsüzlük muhteşem bir şeydir ve güç, hiçbir şey. İnsan doğduğunda güçsüz ve uysaldır, öldüğünde ise, katı ve duyarsızdır. Bir ağaç büyürken hassas ve esnektir, ama kuruduğunda ve sertleştiğinde ölür. sertlik ve güç, ölümün refakatçisidirler. Uysallık ve güçsüzlük, varlığın canlılığının dışa vurumlarıdır. çünkü katılaşan hiçbir zaman kazanamaz Andrey Tarkovski
O günden sonra yanlış evde doğmuş olduğumu anlamıştım. O günden sonra şıp diye öğrendim. Uyum sağlamak diye buna derim! On yaşına geldiğimde evrim teorisini dibine kadar yaşamıştım. Hayvan yaşamının bütün aşamalarından geçerek evrilirken bir yandan da “kız kardeş” denen ve ilkel bir varlık olduğu anlaşılan, alfabeyi hiçbir zaman, doksan yaşında bile sökemeyecek bu varlığa zincirliydim. Gürbüz bir ağaç gibi büyüyeceğime yer çekimi yasasını çiğneyerek yana doğru eğilmeye başladım. Dallanıp budaklanacağıma pencereler ve kuleler geliştirdim. Benliğim büyürken taşa dönüşüyor, boyum uzadıkça yer çekimi yasasını daha çok çiğniyordum.
Sayfa 172Kitabı okudu
Büyüyüp birkaç ağaç ekecektim dünyaya . Büyüdüm, dikecek ağacım yok henüz.
İnsanlığın kökeni, artık düz bir çizgi şeklinde veya ağaç dalları gibi değil, bir çalı olarak görünmektedir ve bu durum, organizmaların sınıflandırmasına yönelik yöntemleri daha da önemli hale getirir.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.