Gençler eğitim sürelerince derinlere ve geniş bir alana kök salmaya önem versinler. Kök salmadan hemen meyve veren bir ağaç haline dönmeye çalışmasınlar.
İnsan ağaç gibidir, bilgide onun meyvesidir
Franz kara
Franz kara
Reklam
Üzgün olduğumuzda ve hayata katlanamadığımızda bir ağaç şöyle konuşabilir bizimle: Sus! Bak bana! Yaşamak kolay değil, yaşamak zor değil. Bunlar çocuksu düşünceler.
Dünyayı gördün sen, sokakları gördün  Acı sirkeden tattın Ayrılıkları gördün tren istasyonlarında  Trenler ki dumandan tekerlekleriyle  Yol alır Sadece taşların, rayların ve ayrılıkların  Olduğu yere Her yerde sorular soruluyor  Her yerde Bir kör adam var üstü başı kanla kaplı  Bir başkası var ki gazapla bilenmiş  Yüreksizin biri var  Ezilmiş yoksulun biri var  Çivilerle kaplı bir ağaç var  Haydutlar var sırtında övgüler taşıyan Yaşam bu, Federico Hepsi bu kadar Erkeğin erkekçe sunacağı Hüznün arkadaşlığından başka ne var? Şimdiye dek çok şey öğrendin Başkaları da sırası gelince öğrenecekler Yani öğrenmek isteyecek olanlar.
Siirin gorevi: Milliliktir, saflıkktır, Hakk'a bağlılıkktır, halka saygılı olmaktır. Agaç kökünden uzakta büyümez. 12. 12. 1985
+ İnsanın sevdiklerini nasıl kaybettiği hiç fark etmiyor, sonrasında kendini köklerinden koparılmış bir ağaç gibi hissediyorsun, değil mi? - Üstesinden gelmek zor.
Sayfa 97 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hep mi kaybedince?
Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra... ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.
Kağıt-kalem bulur bulmaz çizme­mezlik edemediği uçsuz bucaksız bozkır, hayatı; ortasına dikti­ği umutsuz tek ağaç da kendisiydi.
Sayfa 23 - KETEBE - 1. BaskıKitabı okuyor
“Bulunduğun yer seni memnun etmiyorsa yerini değiştir, ağaç değilsin.” - Jim Rohn
9/10 puan verdi
·
Liked
Zamanı Durdurmanın Yolları
Matt Haig’in kitaplarında işlediği konuları çok seviyorum. Gece Yarısı Kütüphanesi’nde hayatımızın dönüm noktalarındaki tercihler üzerine yoğunlaşan yazar bu defa zaman mefhumunu irdeliyor. Konuyu işleyiş tarzını da çeşitli tarihlerdeki yaşamlar arasında günümüze, günümüzden geçmişe dönüşlerle çok heyecanlı hale getiriyor. Okuyucu kendine verilen
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226.7k okunma
Reklam
Tanımlar korkutur beni. Düşünsenize, birisi size, “Deniz nedir?” deyiverse… İçinde maviliklere, dalgalara, köpüğe… yer verdiğinizde o deniz olur mu? Hep bir eksiklik… Peki, derinlik nerde? Akıntıda. Akıntıysa derinde. Sığlıktan derinliğe yüzdürülemeyen tekne nasıl ki kıyısına düşmandır, eksik tanımlar da öyle. Hele insanın tanımları? Sadece kaşları, gözleri, boyuyla posuyla dile getirilmiş bir insanın bu nitelikleri ağaç kabuğundan başka nedir ki? Hatta tuhaf karşılamayın, içi dışına giydirilmemiş bir insan, bir nesne tek yüzlü parşömendir. Nice tıbbiyeli, bağırsaklarını toplamadan bir karını deşer; nice müzisyen notalara basmadan do'ya varır. Gerçi eldekinin, elde olmayana bir meyli vardır. Unamuno’nun kulaklarını çınlatıp iç denizimizde istiridye aramaya çıkalım: “Neden sahip olunan şeyden alınan haz, sahip olamadıklarımıza olan iştahı arttırmak zorundadır?”
"Benim uçsuz bucaksız denizim bir ağaç kümesi arasında, kuru bir ırmaktan kalma bir avuç sudan başka bir şey değildir."
BALABAN BALABAN HEY
Hey Güzel çocuk Balaban Balaban İşte önünde hem tereyağı hem de bal İstersen yağa ban, istersen bala ban Dürüstlük biliyor musun en güzel istikbal Balaban, Balaban ey güzel, merhametli çocuk geleceğin bir kahramanı bu gün sabi bir çocuk Ağaç yaş iken eğilir, sen de şimdi eğil, güzel çocuk Bu millet yücedir, ata, dede, ana, baba, oğul ve çocuk KK
...sanırsa babanın sahip olduğu tek sey gururmuş... Ne var ki yanlış yerde. Dedi ki adamın ne küçük kızının ne de çocuklarından birinin güzel şeyleri sevmesine izin vermediğini tahmin ediyormuş. Bu yüzden sahip olamayacakları şeylerden hoşlandıkları zaman onları kamçılarmış. Öğrenene kadar kamçılarmış. Bu yüzden kısa sürede bir şey istememeyi öğrenirlermiş.
Bana göre "mantıklı" bir şekilde sohbet etmeyi becerebiliyor olsam da konuşacak çok az insan vardı ve herhangi bir kimseye yaklaşmak için benzer bir zihinsel maskenin arkasına saklanmak gerekiyordu; tıpkı etraftaki bitki örtüsüne uyum sağlamak ve düşmanın kuşkularını azaltmak için başlıklarına ağaç dalları takan askerler gibi.Ama herkesin kendi benliğinden çıkmaya çalışıp insanlarla iletişim kurma tehlikesine dahil olurken kullandığı taktikler de bunlar değil midir?
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.