_Kadın olsam hayat kadını olurdum.
_Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim.
_Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım.
_Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben.
_Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
KU R ’AN- I K E R İM
Bu kitaptır: Her insana için, dışın öğreten;
Gökte, yerde, tende, canda bir Yaradan sezdiren.
Bu çobandır; Kavalını koy unlara dinleten,
Sürüleri akarsular kıyısında gezdiren.
Bu kitaptır: Her kişiye benlik veren, yol açan;
İnsanlığın sergisine armağanlar astırtan.
Bu çerağdır: Obalara, saraylara nur saçan;
Bir köylünün işlerini tarihlere bastırtan!
Bu kitaptır: Yürekleri iyilikle besleyen.
«El bağına girme!» diyen, dost yarasın bağlatan.
Bu anadır: Her öksüze «Yavrum!» diye seslenen;
Nice canlar kardeş eden, birbiriyçin ağlatan!...
Bu kitaptır: Akıllara her bir şeyi sordurtan;
«Düşün, sonra inan» diyen, doğru yollar gösteren.
Bu bilgidir* Ululuğun yapıların kurdurtan;
Çıplak dağlar yeşilleten. viran köyler şenleten!..
Ey kardeşler, şu küçücük armağanım atmayın'
Bir koncadır, Muhammed’in gül bağından derildi.
Sakın, bunu yapma çiçek demetine katmayın;
Bu şey size özünüzü açmak için verildi!...
Bir Yaylı Araba ile Yola Çıktık
Millî Mücadele yıllarında Mehmet Âkif'in büyük bir gazâ telakki ettiği busavaşa nasıl iştirak ettiğini bugün benim kadar yakından bilen kimse yoktur;çünkü ben onun yegâne oğlu olduğum kadar, Yunan Harbi'nin cereyan ettiğizamanlarda, bidayetten nihayete yine onun yegâne can yoldaşı ve yol
Gel gönül sabreyle katlan bu cevre
Elbette ağlatan seni güldürür
Niceleri kondu göçtü bu handan
Elbette ağlatan seni güldürür
Gitti yoldaşlarım deyü ağlama
Ciğerciğin aşk oduna dağlama
Hayıf oldu deyü matem bağlama
Elbette ağlatan seni güldürür
Gittiğim yollar da sana ayandır
Cevrin kime ise lütfun anadır
Erler ile evliyaya beyandır
Elbette ağlatan seni güldürür
Gitti göremedim mihr-i vefayı
Âşık olan çeker cevr ü cefayı
Kelp irakip sürsün zevk ü safayı
Elbette ağlatan seni güldürür
Pir Sultan Abdal'ım bunda bir hâl var
Özünü yokla ki üstünde yol var
Seni kim ağlattı var ana yalvar
Elbette ağlatan seni güldürür