"Ah, hiçbir şey yapmamam tembelliğimden olsaydı keşke. Tanrım! Kendime ne büyük bir saygım olurdu o zaman. Tembellik de olsa, kuşku duymadığım belirli bir özelliğim olduğu için de çok saygı duyardım kendime! Soru: "Nasıl biridir?" Cevap: "Tembel!" Evet, insanın kendi için böyle dediklerini duyması hiç de hoş bir şey değildir. Ama, demek belirli bir özelliğim var, demek benim için söylenebilecek bir şey var. "Tembel" evet bir unvandır, özelliktir tembellik, belirli bir şey bir meslektir efendim. Gülmeyin, öyledir. Dolayısıyla, birinci sınıf bir kulübün asıl üyesiyim ve tek uğraşım sürekli olarak kendime saygı duymaktır."
40 Yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Reklam
Tabular tabular! Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elinde bıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah u vahlar.
"Var olusun sonsuz guzelligi O'dur! O'ndan baska bir sey yoktur." "Bu ufaklik, 'O' ile kimi kastediyor?" diye sordum. "Kendisini kastediyor", diye cevap verdi Kure, "kucuk cocuklarin ve kendilerini baskalarindan ayirt edemeyen cocuksu insanlarin kendilerinden Ucuncu sahis olarak soz ettiklerini daha once fark
40yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
HUSREV- (Yazı masasına döner. Parmağıyla havada garip bir daire çizer.) İnsan niçin deli olur Osman? OSMAN- Ah efendim, bağışlayın suçumu! İnsan çok düşünmekten deli olur. HUSREV- Osman, hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu? Benim de beynimden kan akıyor. Ben düşünmüyorum, beynim kanıyor. Görüyorum, gözlerimi yumunca görüyorum. Beynimin etten yuvarlağı üstünde her düşünce bir damla siyah kan gibi yuvarlanıyor. Ben istemiyorum Osman! Fakat hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu?
Reklam
"Tabular tabular! Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elindebıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah u vahlar."
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
152 syf.
10/10 puan verdi
Komünizme darbe desek bu kitabı tanımlamış oluruz. Stalin'i temsili bir domuzla anlatan George Orwell'in üst seviye yazarlığı takdir edilmelidir. İçerik mükemmel, domuzlar iğrenç, atlara yazık, koyunlar garip, ah zavallı tavukcuklar, kandırılan inekler :) Hayvan Çiftliği koca bir gerçekliğin kara mizahı. Okunmalı efendim, herkes okumalı.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245.9k okunma
Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar
Reklam
TRANİO Ne olur söylesenize efendim, Aşk bu kadar çabuk mu çarpar insanı? LUCENTIO Ah Tranio, kendi başıma gelmeden önce Ben de hiç inanmazdım buna. Ama işte, burda öyle durmuş boş boş bakarken, Boş bulunup aşkın etkisine kapıldım birden.
Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin Ah ışıklar içinde kaldım, yandım efendim Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar Sen bana geç geldin, ben sana erken Tutuşsun gün, yansın geceler, vaktimiz varken Bugün günlerden güzellik, sefa geldin, hoş geldin Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgar Tutuşsun gün, yansın geceler, zamanımız dar Sen bana geç kaldın, ben sana erken Soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.