Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Gitti ah...
Gecelere hüzünleri serperek.
Yaralı bir kuş gibi kanarcasına gitti...
Yalvaran gözlerime, elemi pay ederek,
Bir kabahatmiş gibi,
Kaçarcasına gitti...
Gitti ah...
Ah! o şiirler var ya, o, şiirler; hani o, gönül telinin nameleri. zaman gelir uçurur sizi geleceğe, zaman gelir mazinin derinliklerin de dolaştırır sizi. Kimi zaman yanağınızı okşayan göz yaşlarınız da, kimi zaman tebessümün gamzesinde, Çoğusunda aşkların kanatlarında bulursunuz onları.
Şiirler diyorum..
Şiirler .
Birde ezberleye bilsem her birini,
Ezber de yetmez diyorum.,
Haykıra haykıra,
Bağıra bağıra,
Okuya bilsem diyorum.
Yüreğimin en baritonuyla
Dünyanın en ücrasından duyulmacasına !...
Sayın Yusuf Hayaloğlu da, şiirleriye kitabında çok güzel dile getirmiş yüreğinin tınısını.
Şiiri şiir gibi okursak, o da ruhumuzu okşamaktan kendisini alamaz....
Şiir gibi günleriniz olması dileğimdir.
İyi okumalar...
Yalnızca Bir Anlık
Bu derede, bu bulutun gölgesi,
Yalnızca bir anlıktır.
Bir daha tekrarlanmaz asla,
Dere gider bir yana,
Bulut gider bir yana,
Sen kalırsın ortada.