Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aşkı nasıl mı hayal ederdim? Ah, çok basit. Son derece sade ve sağlıklı. Sanırım hiç de şeytani ve romantik sayılamayacak şeylerle karşılaştırırdım aşkı. Her gün açlığımızı giderdiğimiz kutsal, doyuran ekmekle; Her gün evimizi açtığımız hayat veren temiz havayla. Sonuç olarak Her şeyi borçlu olduğumuz, ama haklarında pek öyle tumturaklı laflar etmediğimiz en önemli, en doğal, en güzel şeylerle."
"Ah, insan resim yaparken hep biraz aşıktır aslında. Bana hep insan içindeki aşık bir yanı döküyor gibi gelir."
Reklam
Sorun önyargıların aşılması, bağışlanabilir bir düşüncesizlik veya basit anlamda bir hata olsaydı; ah, sorun keşke böyle bir şey olsaydı!
“Ah, en kötüsü ne biliyor musun, hayatta hiçbir şey artık tam bir düzene kavuşamayacak.”
Ah ah
Breuer’in Nietzsche'ye yardım etme arzusu ne zaman ortaya çıkmıştı? Venedik'te elbette, Lou Salomé'nin güzelliğinden büyülendiği zaman.
Ah, resim yaparken insan hep biraz aşıktır aslında. Bana hep insan resme içindeki aşık bir yanı döküyor gibi gelir.
Reklam
"Ah, resim yaparken insan hep biraz aşıktır aslında. Bana hep insan resme içindeki aşık bir yanı döküyor gibi gelir."
"Sen de öylesine, öylesine hatalıydın ki! Kabullendiğin ve bana uyum gösterdiğin için hatalıydın, benim budalaca mükemmeliyetçiliğime eleştirmeden inandığın için ve tutkuyla boyun eğdiğin için hatalıydın. Beni kendi üstünde değil de yanında görmüş olsaydın yeterdi; ah, öyle yukarılarda göreceğine kendinden aşağıda görsen bile daha iyiydi." "O zaman seni sevmemiş olmam gerekirdi," dedim alçak sesle.
"Hayır, bu olamaz! Olamaz bu. Adine, benim için önünde diz çökeceğim en yüce, en saf varlık olduğuna dizlerimin üstünde yemin ederim, en küçük bir güvensizlik gölgesi bile bunu zedeler. Ah, Adine dünya batsa ne umurumda! Yeter ki sen eskiden olduğun gibi ol!”
"Hayatı yeterince zor. Üstelik bir de evinde kalabalığın hiç eksik olmadığı bir binbaşının kızı. Tanrı'nın bir armağanı olarak ona Noel'de biraz mutluluk dilemeliyiz. ” "Ah anne, bir başka insanın tam olarak ne dilediğini hiçbirimiz bilemeyiz."
Reklam
"Ah, resim yaparken insan hep biraz âşıktır aslında. Bana hep insan resme içindeki âşık bir yanı döküyor gibi gelir. Fakat bütün bunlar o kadar hassas, uçucu ve mucizevi şeyler ki, hem evlilik de görünmüyor. Bu durumda sana nasıl bir torun yapabilirim ki?"
"Hayır, hayır, bana sadece tek bir şey söyle: Şu aralar birine âşık olmuş olabilir misin?” "Bunu gerçekten tam olarak bilemem ki anne.” "Ah Tanrım, çocuğum! İnsan böyle bir şeyi nasıl bilmez!"
Sorun önyargıların aşılması, bağışlanabilir bir düşüncesizlik veya basit anlamda bir hata olsaydı; ah, sorun keşke böyle bir şey olsaydı! Yersiz kuşkulara kapılmayan sen, her şeyi anlayan ve hissedebilen sen, bu yüzden hayatımdan kaybolup gitmezdin. Fakat durum bu değil ve yine de bu: Uzun süreli bir yoldan sapma beni ciddi ve eksiksiz bir sevgi için yetersiz hale getirdi.
Beni de böyle kendini gerçekleştirmiş ve tamamlanmış biri olarak kabul ettin, bu yüzden diğer hepsinden öte sevdin; bunu gayet iyi biliyorum. Hiç kimsenin bakmasını senin kadar iyi bilemediği resimlerimde ve eskizlerimde bütün benliğim mevcutmuş gibi geldi sana hep; oysa aslında, ah, aslında bu bakışının ardında hakikate dokunmuş dahi olmayan eski bir gençlik heyecanı vardı sadece. Ayrıca sen bunda haklıydın. Ve yine de, yine de? O halde niçin ne kadar süreceği belli olmayacak biçimde ayrıldık, niçin şimdi sen geleceğimize dair çekingen, artık yarı yarıya sönmüş bir umutla ortalıkta dolaşıyorsun ve ben neşeyle tuvalimin başında çalışacağıma niçin burada iki büklüm olmuş, masanın başında iyice eğilmiş oturuyorum ve geçmişime bakmaktan tepeden tırnağa gerilmiş, yazıyorum da yazıyorum? Veya senin kuşkun niye; benim onca istediğim şeyi artık yapamayacağımı, kendimi harcanıp tükenmiş hissederek tüm gücümle ve kendimi vererek sevemeyeceğimi kabullenişim niye?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.