Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ben unutulmak istemiyorum arkadaş, insanlar beni hep hatırlasın
"Kafayı niye ölüme takıyorsun abi? Daha biz genciz," diye Nihat itiraz edecek oldu, yanıt hazırdı: "Ama öleceğim, siz de öleceksiniz. Çocuklarınız da ölecek, insanlar bizi unutacak. Yüz yıl, bilemedin yüz elli yıl sonra kimse bizim yaşadığımızı bilmeyecek. Var mıydık, yok muy­duk belli olmayacak."
Reklam
Niye özür dileyesin oğlum. Yanlış olan sen değilsin ki onlar."
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ahmet Ümit'in harika kaleminden yine muazzam bir eser. Orta yaşı geride bırakmış, tüm yaşamları Beyoğlu'nda geçmiş üç arkadaş; Selim, Kenan ve Nihat. Selim'in ağzından dinlediğimiz hikâyede üç arkadaşın, Kenan'ın ölüm deneyiminin ardından değişen hayatları ele alınıyor. Hayatını yeniden anlamlı kılmak için çırpınan Kenan, içine girdiği çukurun farkında değildir. 3 çocukluk arkadaşı hayatlarına kariyerlerini başarılı bir şekilde idame ettirerek devam ederken kendilerini bi gizem içerisinde bulurlar ve bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır..
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,1bin okunma
¶¶ (...) fazla iyimserdi. Olayları hep iyi tarafından ele alırdı. Herkese umut aşılardı. Oysa yaşamda bu kadar çok umut yoktu. ¶¶
Sayfa 82 - Everest YayınlarıKitabı okudu
¶¶ Gerçeği bilirsen daha hazırlıklı olursun, fırtınalar kadar, sahte sükunetlere de karşı koyabilirsin. ¶¶
Sayfa 46 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Malumatfuruş, yani kimsenin işine yaramayacak bilgile­ri toplayıp, ukalalık yapan kimse,"
Fakat sanki yaşamımda çok istediğim halde tamamlayamadığım, sanki yarıda kalmış bir şey vardı.
Nihat şanssız doğmuş, şanssız büyümüş, böyle giderse şanssız ölecek bir adamdı
Bana sorarsanız Kenan'ın evlen­memesinin gerçek nedeni buydu. Hayır, Behiye'ye duyduğu aşk değil, bağlandığı kadının onu terk etmesine dayanama­ yacağını anlamış olmasıydı.
Reklam
...çocukken hiçbir olayın farkında olmuyoruz. Belkide bu yüzden, yani kötü olanları tam kavrayamadığımız için çocukluğumuzu güzl bir dönem olarak hatırlıyoruz. Çocukluğumuza özlem duyuyoruz.
Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hayat bu caddede değildir. Hakikat mağazaların vitrinlerinde değildir... Hakikat; kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların göz yaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır. Buzdolabının içindedir. Yastığınızın köşesindedir. Resminizin çerçevesindedir. Kütüphanededir, kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanelerinize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanısıra ölümsüzlüğün ışığıyla da aydınlanacaktır..
Sayfa 371Kitabı okudu
Oysa ben olmadan da yaşam kendi macerasında akıp gider dünya dönmeye devam ederdi. Böyle olduğunu bilirdim. Bilirdim de benim bile çok iyi tanımadığım derinlerdeki benliğime bunu anlatmak mümkün olmazdı.
Sayfa 315Kitabı okudu
Bize verilmiş tek bir yaşam vardı; bu armağanı, en yakınlarımız bile olsalar başkaları için harcamaya değer miydi?
Sayfa 222Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.