Yazarı doğumundan beridir tanırım, daha doğrusu tanıdığımı sanıyordum. Meğer ne kadar yüzeysel bir ilişkimiz varmış; iç dünyasından, hayallerinden, yaşadıklarından haberim yokmuş.
İnceleme yazma işinden anlamam ama bu kitap için bir iki şey söylemezsem içimde ukte kalır.
Yazarın kitabının çıktığını duyar duymaz sipariş verdim ve bir çırpıda okudum. İlk hikayeyi (kapkaraydınlık) okurken sanki köyümüzdeydim. Mekanlar, isimler, dertler, çileler hep tanıdık… Sanki o anlatırken birlikte mekanları geziyorduk. Hikayedekiler annem, babam, dedem hep bizimkiler sanki. Maden yolu, kahvelerin önündeki dut ağacı, tütün, halı dokumak, 13-14 yaşında tarlaya işe giden ve traktör kullanan çocuklar… Çocukluğum…
“B” ‘nin hikayesini okurken ağladım. “B” bu kadar güzel anlatılabilirdi. Toplumun “B” ‘ye bakışının anlatıldığı bölümlerde içten içe utandım… Aslında “B” ile ilgili çok şey yazmak istiyorum ama madem yazar söz vermiş “B” ‘ye bırakalım o yazsın her şeyi…
Genel olarak hikayelerin kurgusunu ve akışını beğendiğim. Favorilerim; “B”, Kapkaraydınlık, Hoca Bekir ve tabiki Yeni Yeni Masalsı Şeyler. Yazarın yaşının ilerlemesi ile hikayelerindeki konuların çeşitleneceğini düşünüyorum. Bundan sonra çıkacak kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.
Son olarak şu kelimeleri bir kitapta görmek çok keyif verdi; kezek, minnat, ısran, filgi, karavil ( ben hep garavil diye okuyacağım :) )
Bu içten hikayeler için teşekkür ederim.