Bir süreliğine ateşin çatırtısı dışında çıt çıkmadı. Bay D. gözlerinden yansıyan ışığın etkisiyle bayağı sinsi
görünüyordu. Ağzını açıp bir şey diyecek oldu (tahminen de beni paramparça edecek bir lanet okuyacaktı), derken Nico
daldı odaya, arkasından da Kıvırcık geldi.
"SÜPPERRR!" diye bağırdı Nico ve ellerini Kheiron'a uzattı. "Sen... sen bir sentorsun!"
Kheiron endişeli de olsa gülümsemeyi becerdi. "Evet, Bay di Angelo, öyleyim. Gerçi, eh, ilk tanışmalarda bu tekerlekli
iskemlede, insan görünüşünde olmayı tercih ediyorum."
"Hem... Vay be!" Bay D.'ye baktı Nico. "Sen de şu şarapçı herifmişsin? Hadi oradan!"
Bay D. bakıĢlarını benden uzaklaĢtırıp nefret dolu Ģekilde Nico'ya baktı. "ġarapçı herif mi?"
"Dionisos, değil mi? Of, vay be! Bende senin heykelciğin var."
"Heykelciğim mi!"
60
"Oyunumda yani, Efsanebüyüsü. Hologram kartın bile var! Ve sadece bş yüz saldırı puanın olsa da, herkes en berbat
tanrı kartı olduğunu düşünse de, bence senin güçlerin çoook tatlı!"
"A!" Bay D.'nin kafası tamamen karışmştı ki muhtemelen hayatımı kurtaran da bu oldu. "Eee, şey, bu... çok hoş!"