Sonraki biriki gün Frodo evrakını ve yazılarını Sam ile birlikte gözden geçirdi ve anahtarları teslim etti. Düz kırmızı, deri kaplı koca bir kitap vardı; koca sayfalan artık neredeyse tamamen dolmuştu, îlk başlar, Bilbo'nun ince, dolaşık yazısıyla doluydu; fakat çoğu Frodo'nun sıkı, akıcı yazısıydı. Kitap bölümlere ayrılmıştı fakat
Dikkatlice okunur ve üzerinde tefekkür edilirse, Kur’ân-ı Kerîm’in baştan itibaren ikazlarla ve korkutucu haberlerle dolu olduğu görülür. Kur’ân-ı Kerîm’e iman eden bir kişi bu ayetler üzerinde düşündüğü zaman mutlaka hüznü artar, korkusu büyür. Bir bakarsın ki insanlar Kur’ân-ı Kerîm’i, Arapların şiirleri okudukları gibi akıcı ve güzel bir şekilde okurlar; harflerini mahreçlerinden çıkarır, üstün, ötre ve esre okunması gereken yerlere dikkat eder. Bu hususta birbirleriyle yarışırlar. Ancak onun manasına ve içindekilerle amel etmeye hiç iltifat etmezler. Acaba cihanda bundan daha büyük bir aldanış var mıdır? Buna yakın bir aldanma da şudur: Bir takım insanlar hem ibadet eder hem de günah işlerler. Ancak; günahları sevaplarından daha çok olduğu halde affedileceklerini beklerler. Günah kefeleri daha dolu ve baskın olduğu halde mizanda sevap kefelerinin ağır basacağını zannederler. İşte bu, cehaletin zirve noktasıdır!
Sayfa 583Kitabı okudu
Reklam
MEHMED ÂKİF ve REFORMİSTLER...
Allah kimseyi îmânsızlığa düşürmesin! İşin başı, kökü, esası, ruhu olan îmân elden gitti mi; insanın aklı mantığı da gider. Şu şanları, şöhretleri her tarafa yayılmış olan (Reformistler), Âkif'imiz rahmetlinin, o güzel ve akıcı üslûbu ile seve seve tercüme ettiği eserlerin sahibi, Şeyh M. Abduh ile Ferid Vecdi Bey'in düştükleri hâli görünce, şu Âyet-i Kerime'yi çok okur oldum: "Ya Rabbi, bizi, hidayetten sonra dalâlete düşürme. Bizleri hak ve hakikat yolundan saptırma..."
Sayfa 65 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İmân Gitti mi, Akıl ve Mantık da Gider, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Ruh Adam'da Dil ve Şiir: Ruh tahlillerinin ve bir psikolojik romanın bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış olması, bana öyle geliyor ki, sadece Atsız nesrinin başarabileceği bir iştir. Eserde evet, işmizaz, muhayyele, muhassala, istihfaf, ihfâ, garâmî, cemad, tarziye gibi bugün artık seyrek kullanılan, gençler tarafından pek
Dil ve Üslup Dil, Atsız'ın dilidir. Açık, duru, anlaşılır ve akıcı. Su gibi akar cümleler. Hiçbir cümle, hiçbir paragraf, anlaşılmazlığından ötürü sizi durdurmaz. Eğer duruyorsanız ve bir cümleyi, bir paragrafı yeniden okuyorsanız bu anlamadığınızdan değildir. Tam tersine çok iyi anladığınızdandır. Cümleler sizi can evinizden vurmuştur. Bir
Romanın Türü-Nasıl Bir Roman? Bozkurtların Ölümü evet, bir tarihî romandır; fakat herhangi bir tarihî roman olarak değerlendirilemez. O, bir destandır; bir destanın roman hâline getirilmiş biçimidir. Tarihî roman kavramı, Bozkurtların Ölümü'nü anlatmaya yetmez. Roman kahramanları 621 ile 639 yılları arasında yaşamış gibi görünürler ama
Reklam
248 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.