Elbet akıl da sonsuz değil, gelip geçicidir; ancak akla beslediğim bu düşkünlüğümün sebebini siz de bilirsiniz. Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışında birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığının anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar ama açan kimse olmaz.
Sayfa 23
Akıl ve zihin sahibi hiç kimse göklerin ve evrenin bir aklı olduğuna inanmayacak ya da en büyük akıl ve zihin tarafından bile güçlükle algılanabilenlerin bir akıl olmadan hareket ettiğini düşünecek kadar aptal ve kibirli olamaz, bundan daha doğru ne var? Yıldızların düzeni, gece ve gündüz değişimleri, mevsimlerin döngesi, yararımıza yetişen mahsuller için kim minnettar olmaz? Minnettar olmayan birinin insan olarak sayılması nasıl mümkün olur?
Sayfa 44 - Kapra Yayınları
Reklam
+1
Aile içi cinsel ilişki (horanta zina), firavun ailelerinde uygulanıyordu ve bu uygulamanın kuralları da belirlenmişti; buna karşılık daha alt konumdaki ölümlüler arasında pek yeğlenir bir uygulama değildi. Aile içi zinanın esaslarının neler olduğu da değişkenlik göstermiştir, bazı kültürlerde yeğenler arası evlilik yasaklanmıştır. ABD'nin kimi eyaletlerinde ağızsal cinsel ilişki "doğaya karşı işlenen suç" olarak yorumlanmakta ve yasal cezayı gerektirmektedir, oysa bu tür ilişki, pek çok yerde, cinsel ilişkinin bir türü olarak görülmektedir. Birçok dinde, evli çiftlerin cinsel ilişkilerinde her türlü uygulama onaylanırken, ağızsal cinsel ilişki lanetlenmiştir. İngiltere'de yakın zamanlara değin masturbasyonun doğal bir cinsel edim olmadığına ve birçok akıl hastalıklarının nedeni olduğuna inanılıyordu; günümüzde bile, birçok yetişkin insan masturbasyon yaptığı için pişmanlıklar içinde kıvranmaktadır; oysa masturbasyon öylesine yaygın bir uygulamadır ki, erkeklerin yüzde 93'ünün, kadınların yüzde 62'sinin mastürbasyon yaptığı saptanmıştır. Cinsel eşin canını yakmaktan ve onun tarafından canının yakılmasından cinsel zevk duymak anlamına gelen sado-mazoşizm, genellikle bir tür dönüklük olarak kabul edilen bir cinsel sapmadır. İçeriklerinde cinsel çeşninin de bulunduğu kitapların ve filmlerin de po- pülerleştirmesiyle sado-mazoşistik fanteziler, oldukça yaygınlaşmıştır. Öyle ki, bu fantezilerin kendi cinsel düşlemlerinde de yer aldığını itiraf etmekten korkan, bunlardan iğrenen pek çok kimse vardır.
İbn Hazm akıl hüccetine karşı çıkarak başka şeyleri bilgi kaynağı olarak gören kimselerden söz eder. Bunlardan kimileri bilginin kaynağını ilham, kimileri masum imamın sözü, kimileri haber ve kimileri de taklit olarak görmüşlerdir. Bunların akıl hüccetini iptal için tutundukları "İnsan bir şeye itikat ediyor ve onun hak olduğunda hiç bir kuşku duymuyor. Sonra da bu kanaatten vazgeçip başka şeye kanaat getiriyor. Şayet akıl hücceti sadık olsaydı, delilleri değişmezdi" şeklinde eleştirir.
500 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 16 days
Büyük çaplı bir veba salgının ardından kendilerine has bazı özellikleri doğaüstü boyutta güçlenen ve ‘Seçkinler’ olarak adlandırılan bir grup insan tarafından yönetilen İlya ülkesinde, hiçbir doğaüstü yeteneği olmayan ‘Sıradan’lar, hastalık yaydıkları gerekçesiyle idama mahkum ediliyordu. Ama, Loot şehri varoşlarında yaşayan ve becerikli bir
Powerless
PowerlessLauren Roberts · Beta Byou · 202449 okunma
"Mitler, “bizi varoluşumuzun içgüdüsel temellerine bağlayan” ve “psişik süreçlerin ve gelişimin tanımları" olan metaforlardır. Mitsel fikirler, dünyanın her yerinde mitolojide, masallarda ve “normal ve ruhsal hastalığı olan kişilerin rüyalarında, vizyonlarında ve fantezilerinde" gözlemlenebilirler. Mitolojik anlatımı akıl “boş
Sayfa 111
Reklam
Herakleitos "Tanrı hem gece hem gündüzdür, hem kış hem de yazdır, hem savaş hem de barış, hem açlık hem de tokluktur," demişti. "Tanrı" sözcüğünü kullanıyor, ama tabii kastettiği mitlerdeki tanrılar değil. Herakleitos'a göre Tanrı —ya da tanrısallık— bütün dünyayı kapsayan bir şeydir. Tanrı kendini tam da sürekli değişen ve karşıtlıklarla dolu olan doğada göstermektedir. "Tanrı" sözcüğü yerine çoğu zaman Yunanca akıl anlamına gelen "logos" sözcüğünü kullanmıştır. Biz insanlar hep aynı şekilde düşünmesek ve aynı akla sahip olmasak bile, Herakleitos'a göre doğada olup biten şeyleri yönlendiren bir "dünya aklı" olmalıdır. Bu dünya aklı —ya da "doğa yasası"— her şeyde bulunur ve tüm insanların ona uygun şekilde davranması gerekir. Oysa çoğu insan kendi kişisel aklına göre yaşamaktadır. Böyle düşünüyordu Herakleitos ve diğer insanlara da pek yüksek bir değer biçtiği yoktu. Pek çok insanın düşüncesi "çocuk oyunlarından" farksızdı onun gözünde. Yani Herakleitos doğadaki tüm değişimler ve karşıtlıklar arasında bir tür birlik ya da bütünlük bulmaktaydı. Her şeyin altında yatan bu "şey"e de "Tanrı" ya da "logos" adını vermişti.
çerçeveletip asmalık ama çok uzun :))
Akıl ile zeka arasındaki fark nedir? Akıl aslında bir kabiliyettir, zeka da öyle. İkisi arasındaki en önemli fark, bir başkasından akıl alabilirsiniz ama zekayı asla. O, her insanın kendisine mahsustur. Bir hastalık söz konusu olmadığı sürece şüphesiz herkesin aklı vardır. Akıllı olmak, kendi davranışlarını bilmek, kontrol edebilmek, doğru ve
Sayfa 38 - AykırıKitabı okuyor
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.