Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vicdanı, gönlü ne dinlendirir? Bir âşığın yorgunluğu, mâşukuyla aynı zamanı ve mekanı paylaşmakla giderilir.
Cehaletten bilgisizlikten iyi niyetin doğmayacağı bilinmeli, aklı dolaşık insanların sorunları çözmek şöyle dursun karmaşıklaştıracağı dikkate alınmalıdır
Reklam
Her milletin doğal yeri tarihidir. Bir milletin doğal yerini bulması, o milletin özünün gürleşmesini, özgürleşmesini sağlar.
Sayfa 12
Nehirlerin götürdükleri ve götüremedikleri
Nehirler yalnızca hafif olan şeyleri sürükler; ağır olanlar nehrin dibine çöker. Tarih nehri de böyledir. Tarihten bize ulaşanlar hafif olanlardır. Medeniyetimizin ağırlıkları tarih denen nehrin derinliklerinde bulunmaktadır.
Sayfa 181 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Türk milleti, özünün gürleşmesi elinden alınarak yapaylaştırılmış, sürekli bir iç-çatışma ortamı içerisine sürüklenmiş, "Biz ne idik ne olacağız?" psikozu içine yuvarlanmış; tüm bu hedefleri, düşünüş ve davranış biçimi haline dönüştürülecek bir eğitim ve dolayısıyla düşünce sisteminin cenderesi içerisine sokulmuştur.
Sayfa 11
Bir milletin özünün gürleşmesi ancak ve ancak o milletin doğal seyrine yani tathine kavuşmasıyla mümkündür.
Sayfa 10
Reklam
Din, insan doğasındaki soruların arayışlarıdır.
Herhangi bir kurumsal dini ortadan kaldırmak mümkündür. Ancak insan türü ortadan kalkmadıkça bizâtihi din ortadan kalkmayacaktır. Çünkü yol anlamına gelen din, insanın doğum ile ölüm arasındaki çizgisindeki varoluş tarzıdır. Bu nedenle herhangi bir kurumsal dine mensup olmamak dahi bir tür yol olduğundan kişinin dinidir
Sayfa 168 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Aklın devre dışı kaldığı yerde hayâl devreye girer.
Ne hayâl ne kurgu, yalnızca bilgi bizi hem tabiât hem de hayat karşısında daha insan kılar.
Sayfa 149 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Çünkü Müslümanlar tarih okumazlar!
1967'de başlayan Altı Gün Savaşları'na komuta eden İsrail Genelkurmay Başkanıyla yapılmış bir söyleşide, Mısır Hava Kuvvetleri'ne yönelik Akdeniz'den dolaşarak yapılan baskın saldırıyla ilgili bir gazeteci: "Arkadan dolanma fikrine nasıl vardınız?" Genelkurmay başkanının cevabı açıktı "Yavuz Sultan Selim'in Tomanbay komutasındaki Memlük ordusunun toplarına hedef olmamak için arkadan dolanmış olmasından esinlendik." Gazeteci, "Peki böyle bir hareketin Mısırlılar tarafından da düşünülmüş olabileceğini hesaba katmadınız mı?" Cevap, "Kesinlikle hayır! Çünkü onlar tarih okumazlar."
Sayfa 146 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Devletin uyanıklığında uyumak
Öngörülebilir bir hayat ancak tutarlı bir hukuk ile bu hukukun güçlü icrasının bulunduğu bir bağlamda ortaya çıkar. Bu bağlamı da toplumun temel kurumları arasındaki ilişkilerin denge durumu yaratır. Böyle bir bağlamda yaşayan kişi, sükunetini ve ikametini sürdürebilir kılar. İnsan ancak yarını öngördüğü böyle bir yerde uyur. İşte, devletin ayıklığlığı ve uyanıklığında uyumak bu demektir.
Sayfa 145 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kanuni ve yaşlı kadın
Halka açık bir görüşmede yaşlı bir kadın sultana yaklaşarak, atalarından kalan antika saatin gece evine giren hırsız tarafından yatak odasından çalındığını söyler. Sultan, "Ne derin uykunuz varmış ki hırsızın eve girdiğini, yatak odasına sızdığını ve saati çaldığını fark edememişsiniz! Böyle de derin uyunur mu?" der. Yaşlı kadının cevabı çarpıcıdır: "Biz devletimizi uyanık bildiğimiz için derin uyuduk Sultanım."
Sayfa 142 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Eğer sorgulama yapacaksak...
Kelime-i şehadeti sorgulamadan bir itikatla yüzleşmek yalnızca o itikadın sıradışı bir kolu olmaya yarar.
Sayfa 137 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Geçmişin ve günümüzün korkuları. .
Herkes kendini odasına kapatmış güneşi penceresinden giren Işık hüzmesi zannediyor. Bu zan zan olarak kaldığı da tehlikeli değil ama hakikate dönüştüğünde yıkıcı ve kıyıcı hale gelebiliyor. Kanaatimce geçmişin korkuları ile şimdinin korkuları birbirinden farklı değil; yalnızca korkulacak şeyler değişmiş, başkalaşmış; ama insanlar başka insanları kendi hakikatleri adına korkutmaya devam ediyorlar.
Sayfa 137 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
78'lik Ali dayının söyledikleri
Devlet, Tanrı'dan daha fazla kanun koyar ve halk bu kanunlara büyük oranda uyar. Hem de bu buyruklar için para da öder. Çünkü devletin emri de yasağı da ücrete tabidir. Tanrı'nın Emir ve yasakları ise ücretsizdir ama kimse uymaz. Kısaca devlete kulluk ücretli Tanrıya kulluk ücretsizdir ancak insanlar ücretini ödeyip insana kulluk yapmayı tercih ederler.
Sayfa 131 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Devlet olamayan toplumlar
Her şeyi maddi güçle çözeceğini düşünen toplumlar hala göçebeliği yaşayan toplumlardır. Açıktır ki zihni göçebelik maddi göçebelikten daha tehlikelidir; çünkü insanlar için öngörülebilir bir hayat nizamı tesis edemezler. Millet ve devlet olmak kolay değil, insan olmak ise en zoru...
Sayfa 129 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.