212 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Mektebin durumu nedir? Nereden nereye gelmiştir?" "Muallim kimdir? Görev ve sorumlulukları nelerdir?" "Okul kurumunun her bir kademesi nasıl işlenmelidir?" Bu tarz sorulara cevap ararken günümüz eğitimini de sorgulayabileceğimiz bir baş kitap.. Bilgi, eğitim, öğretmen, öğrenci, toplum gibi eğitimin temel sorunlarını Türkiye'nin maarif davası olarak görmeli ve çözümü belli bir felsefi akıma göre değil, Türkiye'nin kendi dinamiklerinden, tarihsel ve kültürel referanslarından hareket ederek, Anadolu insanının milli ve manevi gerçeklerine göre anlamaya çalışarak aramalıyız. "Bir nesil nasıl uçuruma doğru gider? Gençlerin ruhu nasıldır? Çözüm nedir?" Bir nesil; ahlâkın yerlere düşmesi, yaratıcılığın yerini taklitçiliğin tutması, iman ve ümidin bırakılması, kalbin ölmesi, mesuliyetten kaçma, hür olmak adına her türlü ödevden kaçmakla uçuruma sürüklenir. Mektep ve muallimin görevi bu nedenle büyüktür. Sorunlar bilinip ona göre çözümler üretilmelidir. Dersin yük haline gelmemesi, sadece diploma arzusuna dönüşmemesi için öncelikle bilgiyi öğrenmeyi sevdirmeliyiz. Padişahlar, şehzadelerini muallime emanet eder ve onların ruh yapılarını her bakımdan hocalarına teslim ederlerdi. Muallimin mesuliyeti hayatın her sahasına uzanmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki muallime hak edilen değer verilmelidir.. Muallimin vazifesi yalnız zeka işlemek değil, kalpleri yoğurmaktır. Bir öğretmen olarak bizim vazifemiz karakter yapmaktır, şahsiyet oluşturmaktır.. Okul koridorları gerçek fetihlerin yeridir..
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu · Dergâh Yayınları · 20224,715 okunma
210 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
“İmtiyazlı kişilerin tutuculuğu kadar derin bir yoksul tutuculuğu vardır ve toplumsal düzenin değişmeksizin devam etmesinde her ikisi de aynı önemde rol oynar.” Çevremizde olup bitenleri farketmek, anlamlandırabilmek adına harika bir kitap. Bazen anlayamayız, “Bu insanlar neden bu kadar kapalı dışarıya, neden duymak istemiyorlar bizi?” diye düşünürüz. Bu kitapta tüm bu soruları anlamlandırabileceğinizi düşünüyorum. Körü körüne bir topluluğa, dine , akıma inanan insanlar kendinden vazgeçmiştir diyor kitapta. Onlar benliklerinin değersizliklerini kabul etmiş ya da buna inandırılmışlardır. Bir kitleye katılmak, ona adamak kendini, insanı sorunluluklarından arındırır. Çünkü onun çok daha önemli bir görevi vardır. O bir dava adamıdır. Bu uğurda kendi feda bile edebilir. Toplumu, insanları belki komşunuzu bile anlamak istiyorsanız kesinlikle okuyun derim. “Bir insanın işi meşgul olunmaya değerse, o insan muhtemelen kendi işiyle meşgul olur. Fakat öyle değilse, o kişi kendi anlamsız işleri yerine başkalarının işiyle meşgul olur.”
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,800 okunma
Reklam
·
Not rated
“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.” Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu dizelerle başlayan “Otuz Beş Yaş” şiiri, Türk edebiyatının kült şiirleri arasındadır. Bir başka şiir ustamızın, Behçet Necatigil’in deyişiyle: “Şiirlerinde, yaşamanın ve aşkın güzelliğini öven, ölümün üstünlüğünü vurgulayan, Türkçeyi bütün tatlılık ve anlatım gücüyle şiire geçiren Cahit Sıtkı Tarancı, döneminin en çok okunan şairlerinden biri olmuş, hiçbir akıma bağlanmadan kendine özgü bir şiir geliştirmiştir.” Tarancı’nın şiirle ilgili bir soruya verdiği yanıt da bu doğrultudadır: “Şiirle hayat arasındaki sıkı ilişkiye inandığım içindir ki, şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması (...) olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir. Bunun için, baskı rejimlerinde ilk isyan bayrağını açanların daima şairler olmasına şaşmamak gerekir.” Tarancı’nın bütün şiirlerini, değerli eleştirmen Asım Bezirci’nin titiz derlemesiyle sunuyoruz.
Otuz Beş Yaş
Otuz Beş YaşCahit Sıtkı Tarancı · Can Yayınları · 202011.6k okunma
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Yorum
Yoğun iş temposundan dolayı eseri ancak bitirebildim. Gelelim kitap ile ilgili notlarımıza: Kazım Karabekir, iyi bir istihbarat subayı olup bulunduğu toplulukta temkinli, herhangi bir akıma kendini kaptırmayan deliller ve yaşanan olaylar ışığında kendine yön veren akılcı bir kişiliğe sahiptir. Kitabın genel hatları olarak savaşa neden girildiği, Almanların yönlendirmeleri etkisi altına aldığı bürokrasinin üst düzey isimleri, ordunun her kademesinde yüksek rütbeli Alman subayları gibi konulara değinilmektedir. Tarihe ışık tutan bu eseri okumanızı tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar!
İmparatorluğun Çöküşü
İmparatorluğun ÇöküşüKazım Karabekir · Truva Yayınları · 202015 okunma
288 syf.
·
Not rated
·
Read in 52 days
Sonbahar Ülkesi İnceleme Yazısı
Kitap içerisinde 19 farklı hikaye bulunuyor. Kitabın yazarı benim en sevdiğim yazarlardan ve genel olarak bilim kurgu kitapları yazıyor. Ancak bu kitabında yer alan hikayeler korku-gerilim ve fantastik kategorisinde kaleme alınmış, genel olarak yazarın dili akıcı ve hikayeler sürükleyici ancak her okura hitap edecek hikayeler değil. Kitapta geçen en sevdiğim hikaye "Kalabalık" isimli hikaye oldu. Not: Ray Bradbury birçok ünlü yazara ilham kaynağı olan birisi ve bu kişilerin başında ülkemizde oldukça fazla okuru olan Stephen King geliyor. Yazar hakkındaki bir diğer önemli bilgi ise The New York Times tarafından "modern bilim kurguyu edebi ana akıma getirmekten en çok sorumlu yazar" olarak tanımlanmış olmasıdır. Sevgiler :)
Ray Bradbury
Ray Bradbury
Sonbahar Ülkesi
Sonbahar Ülkesi
Sonbahar Ülkesi
Sonbahar ÜlkesiRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2019315 okunma
304 syf.
·
Not rated
·
Liked
2000lere doğru kültürel antropoloji
Bener
Bener
Anthropological Theory Today
Anthropological Theory Today
Henrietta L. Moore
Henrietta L. Moore
Bu kitap, 2000lere doğru Kültürel Antropolojinin geldiği yeri, ekonomiyle, beden sosyolojisiyle, bilişsel çalışmalalarla, psikanalizle ve Kültürel Çalışmalarla olan ilişkileri bağlamında ele alan değerli bir derleme. İçinde bizzat derleyen Henrietta L. Moore ve Doğu Asya'daki akışkan kültürler üzerine önemli çalışmaları olan Aiwa Ong gibi yazarların değerlendirmeleri var. Kitaptaki yazılar genel olarak o dönemde güçlü bir etkinlik gösteren moda akım postmodernizme eleştirel yaklaşıyor. Nitekim anti-teori fikrine sahip bu akıma karşı bu kitabın başlığında teorinin vurgulanması bile bu karşıtlığı gösteriyor. Kültürel farklılıkları öne çıkarırken, evrensel insanlık değerlerini unutmamak gerektiği söyleniyor. İncelenen -Batı-dışı- bir topluluktaki her kültürel davranışın gözü kapalı bir şekilde kabullenilemeyeceğini, zaten harici olarak bir fikir yürütmektense asıl doğru ve bilimsel olanın etnolojik araştırmayla yani pratikte bulunanlarla değerlendirilebileceği savunuluyor. En başta değindiğim farklı bilim dallarıyla ilişkili olarak ele alındığını da dikkate alınca, bu kitap sadece antropolojiyi değil genel olarak insan bilimlerini ilgilendirme kapasitesine sahip.
Anthropological Theory Today
Anthropological Theory TodayHenrietta L. Moore · Polity Press · 20051 okunma
Reklam
348 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.