Siz de kitabi okurken, Ada'nın ışıl ışıl ela, Tuna'nın çocuksu masmavi gözlerini gördünüz mü benim gibi.. Çokk denedim; çok film seyrettiğim için, bir kitabın görüntülü hale dönüşmesi o kitabi sevdiğime dalalettir:)
Aslında lise yıllarımda okumuştum bu kitabi. O zaman okumayı sıkıcı bulan, aşırı sosyal, enerjik tiplerdendim, Kitap cok populerdi. Okumayani dövüyorlardı :) Akıma kapılıp aldim okudum ve cok etkilendigimi hatırlıyorum.
Tekrar elime alma arzum da, neredeyse 30 yıl oncesinde çılgın bir genc kız olarak sevdigim kitapta, 45'lik kafayla ne bulacağımı merak etmem kaynakliydi.
Konuyu sıfır hatırlıyormuşum. Ilk kez elime almış gibi okudum.
Buket Uzuner'in erkek psikolojisini nasil bu kadar iyi cozumleyip, resmen yaşadığına ve yasattigina hayran oldum. Karakterlerin hepsiyle tek tek empati kurdum.
Anı yaşayan biriyimdir, eskiye özlem duymam ama bu kitap yüzünden gençliğimi özledim sanki yaa :)