Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gülşiir Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi yasa Bir
Reklam
Bazı durumlar oldu diyemedim sana. daha iyi olmadı hiçbir şey. gerçi bir süre sonra daha kötüde olmadığını fark edince çok da umrumda olmadı açıkcası. kaç kez seninle keyfe keder, neşeli durumlar yaşadım, yaşıyorumda.. lakin bir tarafımız hüzne daha bir meyilli olunca o taraftan kaybımız oldu hep. kafamı karıştıran şeyler var şu ara. sonsuz ayrıntılar takılıyor aklımın bir köşesine. biriciğin doğum günüydü. elbise dükkanına gidip bütün parayı vitrinde beğendiği elbiseye harcamıştım. akşamına bizim kartal ismail'i samatyada on paraya eski lokalde hesabına satınca ertesi gün gelip nasılsın diye sormuştu. anlardım sevdiğini. unutmak değil ama belki hatırlamamak mümkün demişti muzaffer abi. önceki gece eski fotoğrafları, mektupları, kuruttuğum çiçekleri yaktım.. bir daha yan yana olamayacağın insanlar ile aynı fotoğraf karesinde yıllarca kalabilecek olmak pek sevimli değildi benim için. uzansam uçurum, dokunsam ateş. bir boşlukta dağ yararcasına.. kızıl ormanların, dikenli güllerin arasında.. Aldanacağım kokuların ve vücutların arasından geçiyorum. hani otuz yıl oldu lakin her saniyesini için için kaynayan gizli bir coşku ile yaşayarak geçti benimkisi. binlerce çocuk, bir o kadar gülüş, yüz binlerce düş geçti içimden. ne yalan söyleyeyim geriye dönüp bakasım bile yok. bir sana aldanıyorum, bir de gülüşüne. ne seni, ne de kendimi affedebilirim.
Bazı durumlar oldu diyemedim sana. daha iyi olmadı hiçbir şey. gerçi bir süre sonra daha kötüde olmadığını fark edince çok da umrumda olmadı açıkcası. kaç kez seninle keyfe keder, neşeli durumlar yaşadım, yaşıyorumda.. lakin bir tarafımız hüzne daha bir meyilli olunca o taraftan kaybımız oldu hep. kafamı karıştıran şeyler var şu ara. sonsuz ayrıntılar takılıyor aklımın bir köşesine. biriciğin doğum günüydü. elbise dükkanına gidip bütün parayı vitrinde beğendiği elbiseye harcamıştım. akşamına bizim kartal ismail'i samatyada on paraya eski lokalde hesabına satınca ertesi gün gelip nasılsın diye sormuştu. anlardım sevdiğini. unutmak değil ama belki hatırlamamak mümkün demişti muzaffer abi. önceki gece eski fotoğrafları, mektupları, kuruttuğum çiçekleri yaktım.. bir daha yan yana olamayacağın insanlar ile aynı fotoğraf karesinde yıllarca kalabilecek olmak pek sevimli değildi benim için. uzansam uçurum, dokunsam ateş. bir boşlukta dağ yararcasına.. kızıl ormanların, dikenli güllerin arasında.. aldanacağım kokuların ve vücutların arasından geçiyorum. hani otuz yıl oldu lakin her saniyesini için için kaynayan gizli bir coşku ile yaşayarak geçti benimkisi. binlerce çocuk, bir o kadar gülüş, yüzbinlerce düş geçti içimden. ne yalan söyleyeyim geriye dönüp bakasım bile yok. bir sana aldanıyorum, bir de gülüşüne. ne seni, ne de kendimi affedebilirim.
bazı durumlar oldu diyemedim sana. daha iyi olmadı hiçbir şey. gerçi bir süre sonra daha kötüde olmadığını fark edince çok da umrumda olmadı açıkcası. kaç kez seninle keyfe keder, neşeli durumlar yaşadım, yaşıyorumda.. lakin bir tarafımız hüzne daha bir meyilli olunca o taraftan kaybımız oldu hep. kafamı karıştıran şeyler var şu ara. sonsuz ayrıntılar takılıyor aklımın bir köşesine. biriciğin doğum günüydü. elbise dükkanına gidip bütün parayı vitrinde beğendiği elbiseye harcamıştım. akşamına bizim kartal ismail'i samatyada on paraya eski lokalde hesabına satınca ertesi gün gelip nasılsın diye sormuştu. anlardım sevdiğini. unutmak değil ama belki hatırlamamak mümkün demişti muzaffer abi. önceki gece eski fotoğrafları, mektupları, kuruttuğum çiçekleri yaktım.. bir daha yan yana olamayacağın insanlar ile aynı fotoğraf karesinde yıllarca kalabilecek olmak pek sevimli değildi benim için. uzansam uçurum, dokunsam ateş. bir boşlukta dağ yararcasına.. kızıl ormanların, dikenli güllerin arasında.. aldanacağım kokuların ve vücutların arasından geçiyorum. hani otuz yıl oldu lakin her saniyesini için için kaynayan gizli bir coşku ile yaşayarak geçti benimkisi. binlerce çocuk, bir o kadar gülüş, yüzbinlerce düş geçti içimden. ne yalan söyleyeyim geriye dönüp bakasım bile yok. bir sana aldanıyorum, bir de gülüşüne. ne seni, ne de kendimi affedebilirim. youtube.com/watch?v=6OEh2vy...
Geri13
53 öğeden 46 ile 53 arasındakiler gösteriliyor.