endişelerim artıyor. aklına geliyor muyum gecenin bir yarısı, bilmiyorum. aynı şarkıyı dinliyor muyuz birbirimizden habersiz, bilmiyorum. takılmazdım böyle şeylere, şimdi biraz üzülüyorum.
Sana da garip gelmiyor mu?
Yani varlığına, sesine, gülüşüne, yanımda oluşuna alışmam gerekirken..
Yokluğuna, hayaline alışmak çok garip be...
'Alıştım' dediğim yerde her defasında nasıl oluyor da böyle acıta biliyorsun..
Aradan yıllar geçmesine rağmen hala acıtıyorsun.
Unuttum aslında ; sesini mesela sonra gülüşünü, bakışını.. Ama verdiğin mutluluğu sonra onun binlerce katındaki acıyı unutmam, unutamam..
Merak ediyorum gerçekten seninde canını acıttığında aklına geliyor muyum? Soruyor musun sende sağa sola 'nasılım' diye? Her yoldan geçene 'ben miyim' diye bakıyor musun? Ya da iyi olmadığımı duyduğunda endişeleniyor musun?
Şarkı mesela beni aklına getiyor mu? Gösteyor mu çektirdiğin acıyı, yaşattığın işkenceyi..
Ben atlatırım atlatmasına da sen yeniden sevilecek misin böyle, bakacaklar mı sana baktığım gibi, görecekler mi sende gördüğümü..
Ne seni sevdiğim gibi seve bilecekler..
Ne beklediğim gibi bekleyecekler.
Ne de baktığım gibi bakacaklar..
Çünkü seni öyle delicesine sevecek de, bekleyecek de, bakacak da bir bendim...
Bugün değil ama elbet yokluğum yakacak canını her yerde soracaksın, arayacaksın ama asla bulamayacaksın aradığını..
Hiç aklına geliyor muyum?”dedi yüzüme bakarak.
Acıklı ve acınacak bir halde itiraf etmeliyim ki evet. Aklıma geliyorsun. Bunun mantıklı hiçbir tarafı yok. Kendimden nefret edecek kadar zavallı olduğum doğru ama elimde değil. Aklıma geliyorsun her seferinde ve aynı zavallıca duyguyla seninle bir araya gelebileceğimizi umut ediyorum. Karşılaştığımızda ne diyebileceğimi düşündüm defalarca. Ne yazık ki bunu çok düşündüm ve sana bağırıp çağırabilecek kadar bile takatim kalmadı geçen yıllar boyunca. Seni düşünürken bütün kelimelerimi kaybettim