Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Betül

“Bir insanın söylediklerinin aşırı bulunması, bulanın karşıt aşırılığından kaynaklanıyor olabilir.”
Reklam
Toplumun kendisinden beklentilerini yerine getirmeye çalışan bir kadın, ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar çalışkan, uykusuz, zeki ve yetenekli olursa olsun, kendisine ait bir şey yaratamaz... Bu soruyorum size tekrar değşl de nedir?
yankılı
Hizmetçilik sadece, ücret karşılığında belli zaman dilimlerinde yapıldığında saygın bir iş.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadınların büyük çoğunluğunun evlendiği dönemi psikolojik düzlemde eşinin ailesiyle bir travma olarak hatırlaması, çocukluk travmasından kaynaklanır. Çocukluğunda ailesine tabi olması gerektiği, ancak o zaman sevileceği öğretilmiş kadın, şimdi aynısını eşinin ailesiyle yaşamaktadır.
İnsanlar, evliliğin gerçekten de, sizi kocanıza ve kocanızın ailesine hizmetçi pozisyonuna düşürdüğüne inanırlar.
Reklam
“Bir konuda bir kızın gerçekten hata yapması gerekmez. Bir başkasının onun hata yaptığını zannetmesi de yeterli olur.”
Başka türlü hayatlar düşünemiyoruz diye, şimdiye dek hep böyle yaşandı diye, kendimizi, çocuklarımızı ve etrafımızdakileri zihnimizdeki hayatın imgesine uydurmaya çabalıyoruz.
...bütün sorunlarımızın kökeninde merkez’in çocuğun ve birey’in iç'den dış’a taşınmasında yattığı. Merkez iç’te ne kadar güçlü olursa, çocuk yahut birey dış’ta vuku bulan şeylerden o kadar az etkilenir ve dış’la o kadar sağlıklı ilişkiler kurar.
...kendi çocuğumuz dahil herhangi biriyle ilişki kurarken merkezimizin iç’te kalmasının ideal olacağını, nitekim çocuğumuzla ilişki kurarken de amacımızın, çocuğumuzun merkezini kendi iç’inde en güçlü şekilde inşa etmesi olması gerektiğini söyleyebiliriz.
...kimsenin kimseyi tamamlayamayacağına, iki kişinin sağlıklı bir ilişki yürütebilmesi için önce kendilerini kendi içlerinde tam hissetmeleri gerektiğine, yalnızlığını kuramayan kimsenin sağlıklı ilişki kurmasının da zor olduğuna...
Reklam
Cevaplar her zaman bizim içimizdedir. Dış yoluyla yaptığımız sadece, kendi içimizde zaten var olan, kendi içimiz dışında bir yerde var olması zaten imkânsız cevabı açığa çıkarmak olacaktır.
Bir çocuğun, merkezi içinde hissetmesi için, onun olumlu olumsuz bütün hislerini, tercihlerini olduğu gibi kabul eden, sevgiyle onaylayan, ona dışarıdan iç’te olmayan bir şeyi dikte etmeye çalışmayan ebeveynleri olması gerekir.
Winnicott’ın da dediği gibi, terapide danışanlar sadece ve sadece kendilerinin keşfettiği bir gerçeklikten fayda sağlayabilirler. Nitekim zaten hiç kimseye, kendisinin görmediği bir şeyi gösteremezsiniz.
Dünyada hiçbir şey yoktur ki kendimizden ayrı olmasın. Bir kimseyi, bir durumu yorumlarken yorumladığımız şeyin aslında o kimse/durum üzerinden kendimiz olması, yorumlarımızın başkalarından ziyade kendimizle ilgili olması da bu yüzden.
Efendi addedip “karşısında” savaştığımız unsurların efendiliğini biz yaratır ve pekiştiririz. Halbuki “dış” diye bir şey yoktur; her şey ama her şey aslında sadece ve sadece içimizde cereyan etmektedir.
611 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.