Betül

Sabitlenmiş gönderi
“Kendi özgürlüğümüzü hissettiğimiz oranda başkasının özgürlüğüne saygı duyarız."
Reklam
Yaşamınızı çocuğunuz için feda etmenizin, çocuğunuza hiçbir faydası olmayacağı gibi, tam tersine, derin şekilde zararı olacaktır. Sizin için iyi olmayan hiçbir şey, çocuğunuz için veya bir yakınınız için iyi olamaz. Çocuğunuz için yapabileceğiniz en iyi şey, önce sizin kendi hayatınızı yaratmanız, sizin kendi hayatınıza sahip çıkmanızdır.
Hartmann, toplumda da erkeklerin, daha çok ne yaptıklarıyla tanımlandığını belirtiyor. Kızlar ise, kim oldukları ya da kimmiş gibi algılandıklarıyla tanımlanıyorlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadınlar, ayak numaralarıyla, bedenleriyle, fikirleriyle, tecihleriyle uzayda ne kadar az yer kaplarlarsa bu o kadar makbul sayılmıştır.
Kurbanların, “nazik”, yardım taleplerini geri çevirmekte zorlanan kimseler arasından seçilmesi tesadüf değildir.
Reklam
Kızınızın dönüp dolaşıp kendisini yine mağdur duruma sokmasını, her yerde ezildiği bir döngüden bir türlü kurtulamamasını, hep haksızlığa uğramasını, kendisini koruyamamasını istiyorsanız, ona hiç kimseyi incitmeme gerekliliğini aşılamanız yeterli.
Halbuki, “Baskıcı şartlar altında sadece nazik olmanın ödülü, çok daha fazla kötü muameleye maruz kalmaktan başka bir şey değildir.”
Kız çocuğuna çok daha şiddetli baskı uygulamamızdan daha kötüsü, kız çocuğunu, biz yahut bir başkası ona kötü davrandığında kendisini hiç koruyamayacağı şekilde eğitmemizdir. Kızlar, sessiz, uysal, uyumlu, her şart altında nazik olmak üzere eğitilir ve böyle oldukları sürece, böyle oldukları için ödüllendirilirler.
Sartre’ın anlattığı gibi, özgürlüğümüzü hissedebilmemiz, çevremizdekilerin özgürlüğüyle yakından ilişkili. Toplum, özgür olmadığına inandırıldığı için başkalarının da özgürlüğü kısıtlamak için elinden geleni yapıyor. Bize kasıtlı olarak dayatılmış o özgür olmadığımız düşüncesinin asılsız olduğunu ne derece fark edebilirsek domino etkisiyle birbirimizi de özgürleştireceğiz.
Neredeyse tüm olumsuz duygusal tepkiler, sadece düşük özgüvenin bir sonucu oldukları için zarar vericidirler.
Reklam
Duy­gularınız, yavru ördeklerin annesini izlemesi kadar mutlak biçimde, düşüncelerinizi izler.
İnsanlar, doğdukları ve dışarıdan yaşadıkları değil, içlerindeki statüye uyum sağladıkları seviyededir.
Zira, kim ne derse desin, bu insanların öyle bilge bir tarafları falan yoktur; eğer olsaydı, zaten “Başkaları ne der?” diye sorarken kendisinden endişe ettiğimiz “başkası” olmazlardı.
upps herkes depresyonuna dikkat etsin lütfen
Tedavi et­tiğim en inatçı depresyonlar, ölçek sonuçları "hafif" aralığında olan­lardı. Bu kişiler genellikle yıllardır veya yaşamlarının çoğunda hafif depresyondaydılar.
Ama toplum bize “Hayır, önünüzdeki engel aileniz/toplum.” dediği, buna inanmamızı istediği için inanmış hâldeyiz bu yalana.
928 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.