Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Olağanüstü iddialar olağanüstü gerekçeler gerektirir. "
Yine de her an değişebilir kuşkusu ile ilerler bilim...
" Bilimsel yöntem bir teorinin deney yapma yoluyla test edilmesine ve bu deneyin tekrarlanması ve aynı sonuçların alınmasına dayanır. "
Reklam
" İyiliği sağlamak bakımından niyet hayati bir rol oynar. "
Ütilitarizm
En yüksek sayıda insan için en büyük iyiliği sağlama ilkesi hakkında ne diyebiliriz? Neden en yüksek sayıda insan? Eğer bu en yüksek sayıda İnsan sizi mahvetmek istiyorsa, onların sayısının çok olması bunu ahlaka uygun kılar mıydı? Mill bunun içermelerini kavrayarak aynen 99 insanın tek bir kişi üzerinde bir hakka sahip olmadığı gibi bir kişinin de 99 insan üzerinde bir hakkı olmadığını ileri sürüyordu.
“Nietzsche Hıristiyanlığı hayat karşıtı olarak görüyor, zayıf olanları yüceltmesini ve merhameti bir ahlaki estetik olarak öne sürmesini insanlığın karşısındaki en büyük tehlike olarak değerlendiriyor ve reddediyordu.”
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Entelektüel zayıflığımız ve duyuların hiçbir şeyi kesin olarak bilme kapasitesine sahip olmaması, Platon'a göre neden hayattan hiçbir zaman tam bir memnuniyet duyamadığımızı açıklar.
Sayfa 214Kitabı okudu
İnsan, mükemmel dostluk anlamında çok sayıda insanla dost olamaz; aynen birçok insana birden aşık olamayacağı gibi (çünkü aşk bir tür duygu fazlasıdır ve bunun doğasında yalnızca bir kişiye karşı duyulması vardır). (Aristoteles, Nichomachean Ethics, VIII.6)
Bu tür iyi adetler doğru davranıştan kaynaklanır: aşırılıktan kaçınmak, koşullara uygun olarak doğru davranmak, hazdan ziyade mutluluk arayışı içinde olmak, çıkarcılığa dayalı dostluklardansa hakiki dostluklar kurmak, insanın kendine duyduğu sevgiden türeyen sevgi, kendine benzeyen erdemli insanlara el uzatmak.
İnsana uygun hayat, mutluluk arayışıdır. Bu da ancak zihnin geliştirilmesi yoluyla ulaşılabilecek bir şeydir.
Reklam
Dilimin sınırları dünyamın sınırları anlamına gelir. (Wittgenstein, Tractatus, 5.6)
Sayfa 263Kitabı okudu
Öyleyse devlet, insanlara içkin olan toplulaşma eğiliminden mantıksal olarak türeyen ahlaki bir varlıktır. Buna karşılık, bir polis dışında yaşayan herkes ya bir vahşidir ya da kanun kaçağıdır. Bu yüzden Aristoteles bu insanları çok küçümser. Bu görüşün tarih boyunca birçok emperyalist girişimin temelinde yattığı söylenebilir.
Benzer biçimde, dilin anlamını analiz etme konusundaki heyecanlı girişimler, her ne kadar düşünceyi kesinleştirse de, başarısız olmuştur: Felsefe özel olarak muammalarla dolu bir alandır ve kolay kolay indirgemeye tabi tutulamaz.
Bir toplumda huzur ve nizamı sağlamak için yüzde 10 hatta yüzde 0,0001 oranında insanı feda etme, öldürülen masum insanlar açısından bakıldığında yine de yüzde 100 bir ihlaldir.
Sayfa 246Kitabı okudu
“Herkes özgürlüğünü güvence alma umuduyla koşa koşa zincirlerine yöneldi.” Jean-Jacques Rousseau
Sayfa 216Kitabı okudu
337 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.