Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Madem o seni sevmiyor niye verdin kitabı ona? - Ben onu seviyorum hocam, o yüzden verdim!
Sayfa 67 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Sevdiği şeyleri hemencecik alışkanlık hâline getiren zayıf bir ruhtur benimkisi.
Sayfa 59 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yazdın çünkü yaşamıyorsun! Ölüyorsun, nefes alamıyorsun; ama ölmüyorsun da ve inatla inip şişen ciğerine şaşıyorsun. Birbirinin karşıtı olan pek çok şeyi aynı anda yaşıyorsun. Bir taraftan bütün dünyaya duyurmak istiyorsun sesini, öte yandan kimse farkına varmasın istiyorsun. Nereden mi biliyorum? E biz aynıyız sevgili düküm.
Sayfa 59 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Çünkü ben hislerini geçiştiremeyen, donukluğu kadar heyecanı da derin bir kız çocuğuyum nihayetinde. Bir tek kendimin çıkmazıyım. Yazıyorum işte. Bu bir macera arayışı falan değil. Hissettiklerimi, düşündüklerimi, beni zaten yazmış olan biriyle konuşmak istiyorum. Daha doğrusu mektuplaşmak.
Sayfa 58 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
ne tuhaf dünya kimsenin işine karışmıyorum kimseyi incitmiyorum ve her an kendimleyim böyle olunca herkes beni kurcalıyor - Furuğ Ferruhzad
Sayfa 56 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İnsanları tanıyıp anladıkça, kendim anlaşılmaz hâle gelip düğümlendim.
Sayfa 56 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ben olmamı istediği ama olamadığım her şeyim!
Sayfa 55 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Komşusu açken tok yatan ümmetinin yüzüne tükürmez mi peygamber?
Emine Akçay olaydan dört saat önce cebindeki son altı lirayla oduncuya gitti ve yakacak almak istedi. Oduncu "Bacım bu paraya odun olur mu?" dedi. Emine Akçay'ın ısrarı üzerine on kilo odunu çuvala doldurup parasını almadan geri gönderdi. Sırtlandığı çuvalla evine dönen genç kadın, aldığı odunlar yağmurdan dolayı ıslandığı için sobayı yakamadı. Sobanın yanında duran eski kamyon lastiğini parçalayıp tutuşturmak istedi, onu da beceremedi. Çocuklarının üşüdüğünü görünce saç kurutma makinesini çıkartıp çalıştırdı ve oğlu İsa'nın eline tutuşturdu. Kardeşi Kardelen’i de yanına oturtup, "Al oğlum bununla hem kardeşini ısıt hem kendin ısın," diyerek yan odaya geçti. Tavandaki salıncak demirine ip bağlayarak kendini astı.
Sayfa 53 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ulan yakınlar, mahalleli. Bu nasıl yakınlık? Mahalle sakinleri, bu kadar sakin olunur mu lan? Komşusu açken tok yatan bizden değildir, diyen peygamberin ümmeti değil misiniz siz? Komşusu açken tok yatanı reddeden peygamber, komşusu yokluktan intihar eden ümmetine ne yapar, yüzüne tükürmez mi?
Sayfa 52 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
üşenmesem ağlardım üşendim oturduğum yerde kalakaldım
Reklam
bana güvenip yola çıkılır mı hiç beni s.et sana yazık
Herkesin bir tane evi olur. Bir sürü eve girip çıksa da ömrü boyunca, belleği o evin izleriyle doludur!
Sayfa 43 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Belki kadar kesin ve keşke kadar imkansız birbirimizden uzaklaşmamız kırılsak da tırnak uçlarımıza kadar kırılırız elbet bunu gerektirir yaşamak. Ben zaten sana ilk baktığımda anlamıştım içime bakmıştın önce bayılacağımı sanmıştım dünyayla aramda geçmişim vardı o ara tupup ellerimi sıkıca saracağına inanmıştım. Belki şimdi bir uçurumun kenarından geçiyoruz sallanıyoruz belki arada bir çeşit deprem oluyor kızıyoruz birbirimize kırılıyoruz inciniyoruz ama biliyoruz uzak gibi olsak da biz aslında yan yanayız. Belki kadar kesin ve keşke kadar imkansız birbirimizden uzaklaşmamız... ... Ali Lidar...
...karıncanın taşıyamadığı yüke bile dertlendiğimiz zamanlar vardı çok olmayan bir vakit önce 𝐢𝐩𝐨𝐭𝐞𝐤 𝐞𝐭𝐦𝐞𝐤𝐦𝐢ş 𝐯𝐢𝐜𝐝𝐚𝐧ı 𝐛𝐞𝐝𝐞𝐥𝐢 𝐛ü𝐲ü𝐦𝐞𝐧𝐢𝐧...
Anlatmadım anlatsaydım belki rahatlayacaktım kalmayacaktı gizlimde beni bağırtan bu dert demeyecektim muhtemelen kendime durup durup 𝒃𝒆𝒏 𝒃𝒖 𝒚𝒆𝒓𝒊𝒏 𝒚𝒆𝒓𝒍𝒊𝒔𝒊 𝒅𝒆ğ𝒊𝒍𝒊𝒎 𝒅𝒊𝒚𝒆..
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.