Ben, insanı tanımak bakımından psikolojinin sosyolojiye göre daha fazla misyonu olduğuna inanıyorum. Yani eğer insanın gerçek hakikatini bir gün bir ilim keşfedecekse, bu ilim psikoloji olacaktır. Elbette psikoloji, sosyolojinin içinde çalışmadan ve sosyolojiden soyutlanarak böyle bir güce sahip olamayacaktır. Fakat bugün psikoloji çok gençtir ve istikrarsızdır: Halbuki sosyoloji daha ileri ve daha güçlü bir düzeydedir. Bana göre bunun sebebi de şudur: Psikoloji kendini ruh ve davranışın içsel tezahürlerini incelemeye hasretmiştir. Eğer psikoloji, eski dayanağı olan felsefe ve felsefı antropolojiyi yeniden elde ederse, bu misyonu üstlenebilir.
Sayfa 84 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Zira Yunan, medeniyeti Girit'ten almıştır; Girit ise Mezopotamya kültür ve medeniyetinin merkezi ile eski dünyanın maneviyat ve felsefesinin merkezinden ibarettir. Öyle ki Mezopotamya'da ilimler ve matematik ilimler dahi zirveye ulaşmıştır.
Sayfa 73 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Kanlı bir nidâ işaretiyiz; tarihin imlâsını bozan.
Batı hiçbir zaman Mezopotamya'dan bahsetmez; çünkü bahsederse, kendisine nispet ettiği her şey yok olur ve esas itibarıyla ve metodolojik olarak ilim tarihi ile felsefi, insani ve tarihi teoriler adına söz konusu olan şeylerde genel değişiklikler meydana gelir.
Sayfa 72 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
17, 18 ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da 100'den fazla felsefi akım ve okul ortaya çıkıyor. Bunlar, yok olup gitmiş olan dinin yerini almak istiyorlar. Fakat görüyoruz ki bunların arasında bir veya iki tanesi kalıyor, gerisi yok oluyor. Onları tarihte aramak ve araştırmak gerekir. Ekoller ve ideolojiler de dinler gibi savaş halindedirler,
Sayfa 43 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Doğu ve Batı'nın bütün felsefi ve dini eserlerinde, her din ve öğretide beşeri bilginin yönü çokluktan birliğe, yani bilimsel tevhide doğru olduğunu görüyoruz. Çünkü olay ve olgular çeşitli ve sonsuzdur; ama insanın fikri ve ilmi gayreti bu sonsuz olayları anlamak ve tahlil etmek ve bu çoklukları birliğe doğru götürmek üzerine yoğunlaşmıştır.
Sayfa 39 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Medeniyet, psikoloji, din, edebiyat ve sanat gibi bütün insan boyutlarında insanın menşei olarak tabiatçılık fikri, felsefi ve insanbilimsel kitapların yazdığının tersine eski zamanlardan beri var olmuş ve ilk Doğu'dan başlamıştır. Bu anlamda Farsça yazılan bütün kitaplar, Doğu düşünce tarzının temelinin metafiziğe dayandığını, maddeci ve tabiatçı düşünce tarzının temelinin Yunanlılar arasında başladığını göstermek istiyorlar. Bunda bir tür kötü niyet vardır.
Sayfa 35 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Hayyam, Mevlana'dan daha evrenseldir; çünkü Mevlana'da din ve mezhep rengi vardır. Fakat Hayyam “tabiatın karşısında insandır”.
Sayfa 28 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Albert Memmi şöyle diyor: Emperyalizmin Asya ve Afrika ülkelerine girişi, köylerde şemail dolaştırma işine benzer. Görünüşte halkı aydınlatmak, ahlak ve maneviyat içindir, ama gerçekte, yani hakikatte insanların cebini boşaltmak içindir.
Sayfa 23 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Afrika'nın kuzeyinden Fars körfezine, diğer taraftan uzak doğuya kadar uzanan aynı iman ve kültürle rüşd bulmuş, bin senelik ortak bir tarihe sahip bir millet harekete geçerse ve İslâm topraklarında -ki bu topraklar dünyanın bütün servetlerini kendisinde gizlemiştir tanışma, anlaşma ve birlik oluşursa, o zaman İslam kültüründe bulunan bilinçlendirici ve uyanışı sağlayan unsurlar, bu hurafe küllerinin, telkinlerin ve sapmış geleneklerin altından çıkacak ve kıvılcım alacak, karanlık İslam dünyasını, aydınlatacaktır. Zamanın, beyin yıkama ile karışık bir uykuya götürdüğü bu müslümanları, gerçek İslam'ın yoluna götürecektir. O İslam ki dünyada hareket meydana getirdi, bir yumrukla bedevi ve medeniyesiz Arab'a büyük bir medeniyet kurdurdu. Dünyanın büyük güçlerini dize getirdi
Sayfa 300 - Seçkin Yayıncılık, Çeviri Abdullah Şahin,Kitabı okudu
