Afrika'nın kuzeyinden Fars körfezine, diğer taraftan uzak doğuya kadar uzanan aynı iman ve kültürle rüşd bulmuş, bin senelik ortak bir tarihe sahip bir millet harekete geçerse ve İslâm topraklarında -ki bu topraklar dünyanın bütün servetlerini kendisinde gizlemiştir tanışma, anlaşma ve birlik oluşursa, o zaman İslam kültüründe bulunan bilinçlendirici ve uyanışı sağlayan unsurlar, bu hurafe küllerinin, telkinlerin ve sapmış geleneklerin altından çıkacak ve kıvılcım alacak, karanlık İslam dünyasını, aydınlatacaktır. Zamanın, beyin yıkama ile karışık bir uykuya götürdüğü bu müslümanları, gerçek İslam'ın yoluna götürecektir. O İslam ki dünyada hareket meydana getirdi, bir yumrukla bedevi ve medeniyesiz Arab'a büyük bir medeniyet kurdurdu. Dünyanın büyük güçlerini dize getirdi
Sayfa 300 - Seçkin Yayıncılık, Çeviri Abdullah Şahin,Kitabı okudu
Tevhid, sadece idealist ve metafiziğe taalluk eden bir düşünce değil. Sadece "Kâinatta Allah'tan başka ilah yoktur." inancına sahip olmak değildir. Tevhid, aynı zamanda bir dünya görüşüdür. Tarihî, sosyal ve beşerî bakış açısıdır. Varlığın, ırkların ve sınıfların birliğinin esası tevhittir. Tevhid; ırksal, düşünsel, sosyal ve beşerî şirki reddeder. İslam'ın Allah'ı izzet, ilim, demir/güç, cihat, sorumluluk, insanî irade, özgürlük, servet, medeniyet dostudur. İslam'ın Allah'ı, insanın tabiata hükmetmesini ister. İnsan; O'nun emanetçisidir, "O'nun ruhu”nun taşıyıcısıdır, O'nun "yeryüzündeki halifesi"dir ve "O'nun bütün meleklerinin kendisine saygı gösterdiği kimsedir. İnsan O'nun dostudur.
Sayfa 84Kitabı okudu
"Demokrasiden bahseden herkes ve demokrasi ile iş başına gelen bütün kişiler, halkı aldatan yalancılar ve gösterişçilerdir; çünkü demokrasi aldatma işi demektir." Elbette bu söz korkunç bir düzen ve fikir olan faşizme sövgüdür;ama gerçeklikten uzak değildir.
Bu evrim sömürülen sınıfın lehinedir.Sömürülen sınıf her aşamada daha çok haklar elde eder ve edecektir.
Tarih boyunca sömürülen ile sömüren savaşıyor. Bir savaş kanuna göre tarih tekamül halindedir.
Toplumda hiçbir düzen sabit değildir; zira tarihte her şey hareket halindedir.
"İlimler ve âlimler arasındaki savaş, barıştan daha kutsaldır."
Benim tarihim ile onun tarihi farklıdır.
Sosyal açıdan hedefimiz bir; fakat meseleleri algılama şeklimiz, dünyaya bakış tarzımız ve esasen görüş türümüz farklıdır.