"Ahmed, görünüyor ki biz bu duyguyu hissetmekten, sadece hissetmekten bile uzak kalmak zorundayız."
Varlığının, ruhunun derinliklerinden konuşuyordu. Ağır sancılardan sonra doğmuş gibiydi. "Biraz abarttığını düşünmüyor musun?" dedim, "Bildiğim kadarıyla devrimciler aşık ve edebiyatçı olurlar." Güldü ve: "Doğru diyorsun Ahmed, doğru diyorsun, dedi, ama bizim gibiler için değil. Filistin halkı için bu durum doğru değildir. Vietnam, Küba, Çin Halk Cumhuriyeti devrimcileri için söylenebilir, ama öyle anlaşılıyor ki bizim kaderimiz, bir tek sevgiyi yaşayacağımız şekilde yazılmış. Bu toprakların sevgisi! Kutsal mekânlarıyla, yeriyle, havasıyla, portakalıyla bu toprakların. Öyle görünüyor ki bu topraklar, çocukluklarından beri kendisine aşık olanların, bu sevgiye başkasını ortak etmelerini kabul etmiyor."