Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üzerinde düşünülmesi gereken şey, hicret kelimesidir. Hicret kelimesi, Hz. İbrahim'in cariyelikten insanlık tarihinin yüksek kalesine hicret eden büyük ve avare hanımı Hacer'in ismiyle aynı köktendir. Hacer, muhacir bir kadındır. Bundan dolayı muhacir, Hacer gibi olan kimse demektir.
Sayfa 67 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Bir toplumda aydın fikirli( bu aydınlık imanın ta kendisidir) olup da meşguliyet ve yaşamdan vazgeçmeye cesaret edemeyen kimseler, ya çürümüş ve teslim olmuşlardır ya sufî, rahip, ruhban olmuşlardır ya da fesat aleti olmuşlardır!
Sayfa 63 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yarı aydınlar da yeni bir söz öğrendiklerinde, onu bedavadan tekrar ederler. Son bilimsel sözleri bildikleri için mutludurlar ve halk da etki altında kalıyor. Ne zaman etki altında kalıyor? Dost, aracı olduğu zaman.
Sayfa 36 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Ahmak dost, her zaman düşmanın arzu ettiği işi yapar ve düşmanın oyuncağı olur; hatta düşman için bedava fedakârlık yapar.
Sayfa 36 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Hayyam, Mevlana'dan daha evrenseldir; çünkü Mevlana'da din ve mezhep rengi vardır. Fakat Hayyam "tabiatın karşısında insandır". Mevlana ise "Türk ve Arabın karşısında işrakî insandır."
Sayfa 27 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Albert Memmi şöyle diyor: Emperyalizmin Asya ve Afrika ülkelerine girişi, köylerde şemail dolaştırma işine benzer. Görünüşte halkı aydınlatmak, ahlak ve maneviyat içindir; ama gerçekte, yani hakikatte insanların cebini boşaltmak içindir.
Sayfa 23 - Fecr YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ALİ ŞERİATİ-İSLAMBİLİM I ALİ ŞERİATİ-İSLAMBİLİM II ALİ ŞERİATİ-İSLAMBİLİM III ALİ ŞERİATİ-İNSAN ALİ ŞERİATİ-YALNIZLIK SÖZLERİ I ALİ ŞERİATİ-YALNIZLIK SÖZLERİ II ALİ ŞERİATİ-YENİ ÇAĞ’IN ÖZELLİKLERİ ALİ ŞERİATİ- İSLAM NEDİR MUHAMMED KİMDİR ALİ ŞERİATİ-DUA ALİ ŞERİATİ-İSLAM VE SINIFSAL YAPI ALİ ŞERİATİ-DİNLER TARİHİ I ALİ ŞERİATİ-DİNLER
Kitaplarımı satışa çıkartıyorum, talep edenler listeden seçip mesaj yoluyla bana ulaşabilir. JOHN STEİNBECK-AL MİDİLLİ ALFRED ADLER-YAŞAMA SANATI JACK LONDON-DENİZİN ÇAĞRISI WİLLİAM SHAKESPEARE-ONİKİNCİ GECE THOMAS MANN-EFENDİ VE KÖPEĞİ PLATON-SOKRATES’İN SAVUNMASI WİLLİAM SHAKESPEARE-ROMEO VE JULİET WİLLİAM SHAKESPEARE-OTHELLO WİLLİAM
hiçbir medeniyet, millet ve şehir, dinî bir amaç olmadan vücuda gelmemiştir. Kum Tarihi, Yezd Tarihi, Belh’in Özellikleri, Buhara Tarihi ve Nişabur Tarihi gibi, şehirler hakkında yazılmış olan bütün kitaplar, dinî bir hikâye ile başlamaktadır. Çünkü insanlar, dinî ve manevî bir sebep ve faktör olmadan bu büyük şehirlerin meydana gelebileceğini düşünemiyorlar. Bu şehirlerde mutlaka, ya bir peygamber medfundur, ya dinî bir mucize gerçekleşmiştir veya dinî bir şahsiyetin türbesi bulunmaktadır. Kısacası her yerin dinî bir izahı vardır. Bu gösteriyor ki, sınıfsal toplumlar, kabile toplumları, Bizans gibi büyük imparatorluklar, Atina gibi şehir toplumları, Araplar gibi kabile toplumları, gelişmiş toplumlar ve geri kalmış toplumlar, kısacası her ne şekilde olursa olsun bütün kadim toplumlar, dinî bir temel üzerine kurulmuşlardır ve kadim insan, her dönemde dindar insan olmuştur.
614 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.