Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslâm’ın tüm müesseseleri gibi evlilik de öyle bir çözüm ki, manevî emellerle bedenî ihtiyaçlar arasında uyum sağlamağı amaç­lamakta, sevgiyi reddetmeden iffeti muhafaza etmeyi sağlamakta, böylece, insan olabilen ve fakat melek olmayan insanın cinsî hayatını kurmaktadır. İşte bu gaye esas itibarıyla İslâmîdir.
Sayfa 334 - YarınKitabı okudu
İslâmî evlilik feshedilebilir, çünkü anlaşmadır; fakat böyle bir hareket helâl olan şeylerin en kötüsüdür. (Hz. Muhammed)
Sayfa 334 - YarınKitabı okudu
Reklam
“Erkeğin kadından uzak durması iyidir; fakat, zinadan kaçınmak için her erkeğin kadını, her kadının kocası olsun.” (Korint’lilere I. Mektup, 1-2).
Sayfa 331 - YarınKitabı okudu
Aziz Paul bir mektubunda şöyle diyor: “Bekâr, Tanrı’yı ve O’nu nasıl memnun edeceğini, evli ise dünyayı ve karısını nasıl memnun edeceğini düşünüyor.”
Sayfa 331 - YarınKitabı okudu
Sevgi ise dünyevî değil, en yüksek uhrevî fazilettir.
Sayfa 302 - YarınKitabı okudu
Daha güçlü olanın herhangi bir şekilde sınırlandırılması, dinî tasavvurlardan başka neye istinad edebilir? Yoksa bir millet, kolayca imha edip malını mülkünü alabildiği bir azınlığa ne sebeple ve neyin adına tahammül etsin?
Sayfa 300 - YarınKitabı okudu
Reklam
Aynı sebep her zaman aynı neticeyi vermez. Keza “aynı hastalık ve hatta tedavi iki kişide aynı değildir.”
Sayfa 294 - YarınKitabı okudu
İşsiz kişinin beyni şeytanın sevdiği bir ikamet yeridir.
Çünkü din çalışmayı sırf çalışma olsun diye, günaha karşı ahlâkî bir vasıta olarak ister. Zira “işsiz kişinin beyni şeytanın sevdiği bir ikamet yeridir” ve ayrıca “maddî hayatın prodüksiyonu ve reprodüksiyonu” dinin gayesi değildir.
Sayfa 291 - YarınKitabı okudu
İnsanın bu dünyadaki kaderini, din, “Yüzünün teri içinde ekmeğini yiyeceksin” sözüyle çizmiş bulunuyor.
Sayfa 291 - YarınKitabı okudu
Beden ne kadar zayıf olursa istekleri de o kadar artar..
“Bedenin kuvvetli olması lâzım, eğer ruha itaat edecekse. İyi hizmetçi mutlaka güçlü olmalıdır. İtidalsizliğin, ihtirastlar uyandırdığını bilirim; zamanla bedeni de zayıflatır. Öbür tarafta riyazet ve oruç çok defa aynı neticeye götürür. Beden ne kadar zayıf olursa istekleri de o kadar artar, ne kadar kuvvetlenirse o kadar itaatkâr olur. Bütün nefsanî tutkular zayıf bedenlerdedir. Onları ne kadar az tatmin edebiliyorlarsa o kadar da onların tesiri altında kalıyorlar” (Rousseau, “Emile”)
Sayfa 290 - YarınKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.