Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Biriniz dua ederken, Allah'u Teala'ya hamd'u sena ederek başlasın, sonra (bana) salat okusun, sonrada dileğini istesin.
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah-u Teâlâ her gece, gecenin son üçte biri kaldığında, dünya semâsına iner ve der ki: "Bana dua eden yok mu? Onun duasına icabet edeyim! Benden bir şey isteyen yok mu? Ona istediğini vereyim! Kim benden mağfiret ister? Ona mağfiret edeyim! diye buyurur." Muttefekun aleyh / Buhârî (1145) Müslim 1/521 (758), Ebu Davud 2/34 (1315) ve Tirmizi 5/526 / "hasen/sahih"
Reklam
YÜCE ALLAH 'I SÜREKLİ ZİKREDENLER KAZANIYOR .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 BÜTÜN ALEMLERİN RABBİ OLAN YÜCE ALLAH 'Ü TEÂLA HAZRETLERİ KENDİNİ
"Ahir zamanda benim Ümmetimden bir cemâât olacak. Bunlar yiyecekler, eğlenecekler şımaracaklar, Allah'ı ve kitabı unutacaklar, bir gecenin sabahında maymun ve domuza dönüşecekler." Bu Hadis-i Şerif sahihtir. Bahsedilen bu Ümmettir. Gelecekte bizleri neler beklemekte dir? Peki sen noel gecesinin sabahında ne olacağından korkmuyor musun? Allah'ın azabı mı gelecek? Saatin kaçında gelecek bu azap diye hiç düşünüyor musun? Peki düşünüyorsan, korkmuyor musun? Allâh-u Teâlâ şöyle buyurdu: وَإِذَا أَرَادَ اللَّهُ بِقَوْمٍ سُوءً فَلَا مَرَدَّ لَهُ) "Allâh bir kavme azap göndermek isterse, kimse onu reddedemez ve geri çeviremez. Hiçbir güç buna yetmez." (Ra'd Sûresi: 11'den) Kendini neden rahmete mazhar edeceğin verde, azaba namzet ediyorsun? Arkadaşlar! Bu dünyayı elde ettik diye her şeyi kazandık sanmayalım, dünya hayatına aldanmayalım!.. Böyle yapanları Mevlâ sevmiyor!... (Cübbeli Ahmet Hocaefendi/ NOEL TEHLİKESİ)
"Musa Aleyhisselam bir gece sabaha kadar Allâh'a ibadet etti, bundan dolayı kendisini beğenince Allah-u Te'âlâ ona bir şey göstermek istedi. Bir kere denizin kenarında sahilde yürürken bir kurbağa ona " Yâ Musa! Dün geceki ibadetini çok begendin her halde, oysa ben dörtyüz senedir Allâh'ı tesbih ve takdis ediyorum' dedi. Bunun üzerine Musâ Aleyhissela: "Seni konuşturan Allâh aşkına tesbihinin ne olduğunu bana söylermisin' deyince o; şöyle zikrediyorum; "Subhâne men yusebbehu lehû fi lucecil bihâr. Subhâne men yusebbehu lehû mâ fîl ardil gifâr. Subhâne men yusebbehu lehû alâ ruusil cibâl. Subhâne men yusebbehu lehû bikülli shefetin ve lisân." "Denizlerin dalgalarında tesbih edilen Zât'ı tesbih ederim, boş arazide (çöllerde) bulunan her şeyin Kendisini tesbih ettiği Zât'ı tesbih ederim, dağların tepelerinde Kendisi tesbih edilen Zât'ı tesbih ederim,her dudak ve dil ile tesbih edilen Zât'a tesbih olsun." dedi. Sonra Nebi aleyhisselam şöyle buyurdu:" Her kim bu tesbih ile günde bir kere yahut ayda bir defa veya senede bir defalığına da olsa Allâh'ı tesbih ederse Allâh-u Teâlâ ona İsmail'in nesilnden bin köle âzad etmiş,yada bin makbul hac yapmış kadar sevap yazar. Kaynak: (Sâlih ibni Abdillâh el-imâd, Büstünü'l-fukarâ ve nüzhetü'l- kurrâ,1/220;Faf^ri, Nüzhetü'l-mecâlis, 2/286)
Resûlullah şöyle buyurdu: Sıkıntılı ve kederli zamanlarda yaptığı duaları, Allah-u Teâlâ'nın kabul etmesini isteyen kimse, sıkıntısız günlerde çok duâ etsin. (Tirmizî, Duâ 9)
Reklam
174 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.