"Anlaşmazlıklar doğru ve yanlışla, güzel ve çirkinle, iyi ve kötüyle ilgili olabilir mi? Yani üzerlerinde anlaşamayıp uygun bir karara varamadığımız için seni, beni, hatta bütün diğer insanları birbirine düşman eden şeyler bunlar değil mi?"
"Ölümün insanoğlunun başına gelen iyiliklerin en iyisi olup olmadığını kimse bilmiyor, ama güya başa gelebilecek en büyük kötülük olduğunu sandıklarından ondan korkuyorlar. Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?"
" elbet bir gün
kaçar kurtulurum kuşkulu bakışın etkisinden
saçılırım, rengârenk düş çiçeklerinden saçılan koku gibi
gece rüzgarının saçlarındaki dalgadan akar
güneşin kıyısına dek giderim
sonsuz huzurla uykuya dalmış bir âleme
altın renkli bir bulutun yatağına kayarım yumuşacık
ışık huzmeleri saçılır mutluluğun göğüne
küme küme ahenk tarhları"
"Hiç kimse bir başkasına, eksikliğini hissettiği kişisel dengeyi veremez. Yardım edebilir, tavsiye verebilir, doğru yola yöneltebilir. Ama herkes kendi yolundan yürümelidir. Bu, herkesin kendi başına kazanması gereken bir şeydir."
"Son olarak cesaret. Cesaret, çok cesaret gerekmektedir. Cesaret, taşlarda bitkilerde ve hayvanlarda olan unutulmuş erdemdir ama insanları ürkek ve yalancı hale dönüştüren toplumun suni baskısı arttıkça gözden kaybolmaktadır."
"Eğer kendi çelişkilerimiz içerisine hapsolur ve sürekli onlarla uğraşırsak ulaşılmak istenen labirentin bize sunduğu binlerce kapıyı küçümseyerek enerjimizi kaybeder ve bu kısır döngüden çıkamayız."
"Mutluluğun ne olduğunu bilmemekteyiz çünkü ne zaman ona ulaştığımızı zannetsek daha önceden düşünmüş olduğumuz noktaya ulaşamadığımızı hissederiz ya da ulaştığımız şey bize az, donuk veya hayal düzeyinde yaşandığı zaman sahip olduğu çekicilikten yoksunmuş gibi görünür."
"Bazı insanlar ölüm korkusuyla, bilinmeyene karşı duyulan korkuyla, öte tarafta az inananlara verilecek ceza korkusuyla ve insanın en gizli dolambaçlarındaki korkularla zamanını kaybeder."
"Gerçek özgürlük kendi kendinin efendisi olmaktır. Kendine söz geçiremeyen birisinin özgür olması çok zordur. Bu durumda kişi tutkularının, bedeninin, fikirlerinin kölesi olur. Bu kişi, kendini aynada seyretmekten, fiziksel olarak iyi bir duruma getirmekten başka amacı olmayan, duygularının kölesi olan biridir. Mutlu ise herkesin onun mutluluğunu paylaşması, üzgün ise herkesin onun üzüntüsünü paylaşması gerekir çünkü kölenin, durumunu haklı çıkarmak için etrafında başka kölelere ihtiyacı vardır."
"Çünkü büyük bir tutkuyla, yalan olan bir aşka, kırılan heveslere dair hikayeler duyduğunda kolayca kendisinin de bu duyguyu bildiğini, hissettiğini, yaşadığını söyleyecekken, o hiç konuşmazdı."