...Winnicott tüm savunmalarımızı bir yana bırakıp tümüyle rahatlama duygusunu, o muhteşem duyguyu mümkün kılan şeyin, tam da oyun sırasında girdiğimiz amaçsızlık hali olduğunu söyler. Korkuyla engellenmemiş, tümüyle serbest çağrışımlar yapabildiğimiz nokta odur. Hiçbir baskı ve hedef düşüncesinin olmadığı azami yaratıcılık noktasıdır
...
Oyun bilinçdışının kaosuna erişip orada umulmadık hazineler keşfetmemizi mümkün kılar.
Bu, hep bir neden, bir işlev, hesaplanabilir bir getiri bulma bağımlılığı şimdi yaşamımızın her yönüne sızdı; ve zevkin tam bir eş anlamlısı haline geldi. Cehennemin modern versiyonu amaçsızlıktır.
Eğer kıtlık, salgın ve savaşları kontrol altına aldıysak, bundan sonra insanlığın gündemini neler belirleyecek? Yangının olmadığı bir dünya ve bu dünyada itfaiyeci olduğunuzu düşünün... İşte şimdi insanlık da 21. yüzyılda daha önce hiç duyulmamış bir soruyu kendine sormak zorunda. Bundan sonra neyle oyalanacağız? Verimli, sağlıklı ve uyumlu bir dünyada dikkatimizi ve yaratıcılığımızı ne cezbedecek?