Selamünaleyküm...
Kitabın adına aldanıp aldım..
Sandım ki gerçekten bir şeyler anlatıyor bir yaşanmışlık var kitapta fakat yanılmışım..
Kitapta güzel alıntılar var ama kitap aman amanlık bir kitap değil.
Yazarımız kitapta hemen hemen aynı cümleleri farklı kelimelerle süsleyerek yazmak istemiş fakat hep aynı anlamlar bırakmış kitapta..
Kitabın sayfalarında aynı içerik vardı.
Aşk acısı,
Ayrılık,
Terkedilmişlik,
Yalnızlık...
Ben bu kitabı 
Miraç Çağrı Aktaş kitaplarına benzettim çünkü her iki yazarımız da aynı konuları basit bir şekilde ele alıyor.
Yani bu kitap da Miraç Çağrı Aktaş kitapları gibi ergence yazılmış geldi.
Bu kitabı 15-16 yaşındaki bir kardeşimiz okusa en harika kitap bu derdi çünkü kitap tam da 15-16 yaşlarındaki ergen kardeşlerimizin duyguları gibi darmadağın ve dengesiz.
Yine de yazarımız 
Zeus Kabadayı emek verip yazmış.
Emeğine sağlık.
Yazarımızın daha güzel kitaplarında buluşmak dileğiyle.
Allah'a emanet olun.
Zeus Kabadayı
Sevseydi Gitmezdi
İngiliz yaşam tarzı merakı içinde olmuşumdur hep. Kitaplarla ya da var olan filmlerle gidermeye çalışmaktayım hasbelkader. Jane Austen zaten “Gurur ve Önyargı “ ile tarifsiz bir gezintiye çıkarmıştı. Emma kitabına olan merakım oradan vakıf. Aslında bu tarz kitaplarda ben bir nevi kendimi dizi izler gibi hissediyorum. Geçen dialoglar, betimlemeler, hayat kesitleri bakımından. Dil konusunda açık dil ama zaman zaman uzayan cümleler biraz beni manasız şekilde karakterlere karşı soğuttu.Ama bu da biraz İngilizlerin kendi özlerinde barındırdıkları atadan gelen özellikler gibi geldi. En basit konularda o kadar ayrıntı düşünmek “Aman Allah” dedirtti. Aşk konusunu çok naif bir şekilde ele alan kadın yazarların başında. Günümüzde olmayan naifliği okumak bana keyifli geldi. Emma’nın vazgeçmesi gereken özelliklerini yaşayarak anlaması adına okuyanlar için küçük bir hatırlatma bana göre. Bazen önyargılı olmak yerine , bizi ilgilendirmeyen işlere karışmak yerine burnumuzun ucundaki kişileri ve duyguları görmek gerekir . Emma gibi geç kalmamak adına…
Emma 
Jane Austen
Zaman Kaybı
Selam bugün okurken kriz geçirttiren bir kitabın incelemesini yapmaya geldim.
Beyza bak Allah aşkına sen ikinci kitap çıkarma No 26 güzeldi,yani aman aman bayıldığım bir kitap değildi ama yine de fena değildi yani.
SPOİLER
Ama 
Beyza Alkoç zaten kitabın sonunda bunları evlendirmişsin,bir daha neden ikinci kitabı çıkarıyorsun ki, aşırı zorlama olmuş kitap ya.Mine’nin hamile olması bebeğin düşmesi Naz mıydı Nazlı mıydı onun sürekli Mine’yle falan uğraşması yani dediğim gibi Beyza’nın tüm 2.kitapları ilkinden çok çok kötü oluyor.
Şöyle anlatayım,kitaptaki olayı zaten ilk kitapta anlatıyor,son küçük bir kısmını bırakıyor sırf okuyucu merak edip ikinci kitabı alsın diye.Bu mantıklı bişey ama o olay çözüldükten sonra saçmalamaya başlıyor.Beyza’nın yazım dili de zaten çok okutturmuyor.Basit bir dili var betimleme v.s. içermiyor.Özetle çok kötüydü. 
No: 26 okuyabilirsiniz ama bu boşa zaman kaybı olur,önermem.
