480 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Kitabi okurken pek çok duygu gelip geçti. Kitabın sonlarına doğru yazarın ters köşe sürprizi ve o son bambaşka bir seydi. İki gün geçti Ben şoktayım hâlâ. En acilinden 3. Kitap çevrilmeli! Yoksa akşam sabah yayinevini darlama seansına merhaba! Seriye başlamayanlar veya ikinci kitabı okumayanlar için söylüyorum: Dehşet bir hikaye hele ikinci
Altın Kafesin Esiri
Altın Kafesin EsiriLynette Noni · Artemis Milenyum · 202413 okunma
416 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Simone de Beauvoir’ın “söz kadar canlı bir yazı”yla yazılmış bir senfoni diye nitelendirdiği Louis-Ferdinand Céline’in “Gecenin Sonuna Yolculuk” adlı yapıtını bilmeyeniniz yoktur sanırım. Peki, bu muhteşem eserin çevirisiyle 2002’de Dünya Çeviri Ödülü’nü alan ve bu romanın sonunda yer alan “son söz bölümü” ile edebiyat dünyasının tüm
Eksik Taşlar
Eksik TaşlarYiğit Bener · Can Yayınları · 201242 okunma
Reklam
203 syf.
6/10 puan verdi
2001 Yunus Nadi Roman Ödülü’ne layık görülen Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm okurları alışılmışın dışında bir roman tekniğiyle tanıştırıyor. Usta edebiyatçı Zülfü Livaneli, yazar-karakter çatışmasını oldukça şeffaf ve özgün bir şekilde göz önüne seriyor. Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm enternasyonalizm, mültecilik, şiddet, cinayet, aile ve anadil üzerine cesur bir düşünüş biçimi sunuyor. Eser güzel ama beni içine alamadı. belki psikolojim müsait değildi o anda bilemiyorum . Adapte olamadım. Livaneli sevenler okuyabilir.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202123.8k okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Bir insan kendi hayatını ancak bu kadar yalın ve net anlatabilirdi herhalde. Vatanından kopan, dilinden koparılan bir insan, hiç bilmediği bir dilde "okumaz yazmaz" olur. Okumayı yazmayı yeni dil ile tekrar öğrenen yazarın, öğrenme sürecindeki bunalmışlığı ve sonunda zoraki mutluluğu çok etkileyiciydi. Zoraki mutluluk diyorum çünkü anadil çok değerli bir şey ve her zaman birinci sırada.Çok güzel bir otobiyografiydi.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,185 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Mülteci olarak İsviçre'de yaşan Sami'nin çevresindeki farklı ülkelerden mülteci olarak gelen arkadaşlarının yaşayışının yanı sıra, Sami'nin geçmişinden çıkıp yaşadığı en kötü travmalarının sorumlularından birisiyle tesadüfen Stokholm'de bir hastanede bir araya gelmesiyle devam eden bu sürgün yaşamınında yargılama, cezalandırma, intikam ve bağışlama duygularını sürükleyici bir dille gözlerinizin önünde canlandırarak anlatılıyor. Yazar ve ardından Sami'nin anlatımıyla insanı daha içine çeken mültecilik, şiddet, cinayet, aşk, aile ve anadil üzerine ortaya çıkan bu farklı eserde kullanılan ifadelerdeki gerçeklik günümüz için de anlam içerdiğini düşünüyorum. Zevkle sıkılmadan okuyacağınız bir kitap, tavsiye ederim. "Kötülük etmeyi istememek başka, bilmemek başkadır."
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi Yayınları · 202123.8k okunma
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 hours
“Okuma yazma bilmeyen birinin meydan okuması”
40 sayfaya tüm derinliğiyle koca bir hayat nasıl sığdırılır… Küçük yaşlardan itibaren eline ne geçerse okuyan ve ruhunun varlığını yazmak ile ortaya koyan birinin başka ülkeye göç ederek “Okumaz Yazmaz” birine dönüşmesi. Agota Kristof’u ilk defa okuyorum ve bu kadar sade bir yazım dili ile böylesine manyetik etki oluşturması beni inanılmaz
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,185 okunma
Reklam
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 hours
Okuyorum. Hastalık gibi bir şey bu. Elime ne geçerse, gözüm neye değerse okuyorum.(s:9) sosyalist işçilerin rejimi devirmek için çıkardığı ayaklanma, Sovyet ordusu tarafından bastırılınca, siyaseten faal olan kocası ve dört aylık çocuklarıyla Macaristan’dan kaçıp İsviçre’ye yerleşti. Bir yandan fabrikada çalışan, bir yandan da Fransızca öğrenen Kristof 1970;li yıllarda tiyatro oyunları yazdı Yazar.. Macaristan’daki ilk mutlu yıllar, savaş sonrası yoksulluk, yatılı okul dönemi, “çocukluğun gümüş ipliği”nin kopuşu, Stalin’in ölümü, sürgün, Lozan yılları, yeni bir ülke, anadil ve düşman dil....
Agota Kristof
Agota Kristof
bebeği ve kocasıyla yirmi bir yaşında sığınmacı olarak yerleştiği İsviçre’de hiçbir zaman tam anlamıyla hâkim olamayacağı, asla kendine ait kılamayacağı, ne yazabildiği ne de okuyabildiği düşman bir dille tanışır... Fabrikada herkes bize iyi davranıyor. Gülümsüyorlar, konuşuyorlar bizimle fakat hiç birşey anlamıyoruz. Çöl burada başlıyor işte.Sosyal çöl,kültürel çöl... (S:33)
Okumaz Yazmaz
Okumaz Yazmaz
Bundan böyle kendini bir halkın parçası hissedemediği gibi ötekilik hissini de her daim içinde taşır.. Annemden babamdan, oğlan kardeşlerimden ayrı düşüp yabancısı olduğum bir şehirde yatılı okula başlayınca, ayrılığın acısına dayanabilmek için tek bir çözüm kalacak bana: Yazmak.(s:14)
Okumaz Yazmaz
Okumaz Yazmaz
Kısacık dolu dolu bır kıtsp bır göçmenin yenı yerınfrkı otekiolma düşüncesi yaşadığı zorluklarını anltmıl yazar okura#buyurun
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,185 okunma
48 syf.
·
Not rated
·
Liked
Okumaz Yazmaz / Agota Kristof Eserlerinden önce yazarla ilgili metinler okumak hep çok ilgi çekici gelmiştir bana. Eserlerinin nedeni, nasılı daha kolay oturur böylece, okumanın lezzeti de çok katmerli olur. Okumaz Yazmaz da yazarın ilk otobiyografik eseri, bir anlatı. İncecik bir kitap, o denli sade de. Kısa kısa cümlelerle ve yalın bir anlatıyla sayfalar sahneye dönüşüyor adeta. Önce Macaristan’a çağırıyor okuru, mutlu çocukluk günlerine, Ardından savaş yılları, Stalin’in ölümü, zorunlu göçler, yoksulluk ve ait olamama hissi ile geçen Lozan yıllarına gidiyoruz. Ancak nerede olursak olalım yazarın elinden düşüremediği kağıdı ve kalemi hep onunla; kelimeleri, bir gün okuruyla buluşacağını sanki biliyor, öylesine de sabırsız ki, sayfaları coşturdukça coşturuyor. Bu his okuruna da bulaşıyor. Agota Kristof imzalı her şeyi merak ediyorum mesela bu tanışma kitabımdan sonra. Önemi Yok sıraki kitabım. Ardından romanlarıyla yolculuğumuz devam edecek. #alıntılarım “En çok da kaybettiğim özgürlüğüme ağlıyorum.” “Kaç kurbanın ağırlığını taşıyordu vicdanında acaba?” “Çöl burada başlıyor işte. Sosyal çöl, kültürel çöl. Devrim günlerinin ve kaçışın heyecanı yerini sessizliğe, boşluğa, önemli bir şeye hatta belki de tarihe tanıklık ettiğimiz duygusuna kapıldığınız günlere duyduğumuz özleme, memleket özlemine, aile ve arkadaş özlemine bırakıyor.” @canyayinlari #birdahaoku #macaredebiyatı #çocukluk #savaş #göç #aile #anadil #kimlik
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,185 okunma
1248 syf.
·
Not rated
Rus ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski’nin günlüklerini ilk kez Türkçe olarak yayımladı. Dostoyevski’nin döneminin toplumsal ve siyasal olaylarını ele aldığı yazılarının içeriğini, kimisi bugün hâlâ güncelliğini koruyan; batılılaşma sorunu, Avrupa özenticiliği, kültür yozlaşması; anadil sorunu; adalet sistemi; kadın sorunu
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005480 okunma
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.