DERDİN SABRINI KISKANSIN Yarım asırlık bir sırrı sırtımda taşıdığımı görünce Bir dost şöyle dedi Derdin sabrını kıskanmıyor mu?
GAZETENİN BİR HAFTASI: KÜBİTEM için tutulan daire Devlet gazetesinin en lüks bürolarından birisi idi. Apartmanın girişi Bayındır sokaktandı ama salonu Meşrutiyet caddesine bakardı. Üç oda ve bir salondan oluşan büronun bir odası sırf Dündar Taşer'e tahsis edilmişti. Dündar Taşer misafirlerini burada karşılar görüşür, sohbetlerini burada
Reklam
İlk olarak ordunun desteğini alacağından kesinlikle emin olmak zorundaydı. 2 Şubat 1924’te Kâzım Karabekir, İsmet Paşa ile Milli Müdafaa Vekili Kâzım’ın (Özalp), İzmir’deki askeri tatbikatı izlemeye gittiklerini öğrenince şaşkınlığa uğradı. Genelkurmay Başkanı Fevzi de (Çakmak) onlara katılacağından, o da gitmeye karar verdi. Mustafa Kemal
Sayfalar: 467-468-469-470-471-472Kitabı okudu
MUSTAFA SABRİ EFENDİ'NİN, M. KEMAL'E MUHALEFETİ...
Şeyhu'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi'nin, Mustafa Kemal'in padişah tarafından Anadolu'ya gönderilmesi hâdisesine dair hatıralarını da şöyle anlatmıştı: - "Padişahın Mustafa kemal Paşa'yı Anadolu'ya gönderileceğini kestirince, bir din borcu olarak, kendisiyle görüşmek ve buna mânî olmak istedim. Çünkü endişelerim vardı. O âna kadar elde ettiğim bilgiler de bu endişelerimi kuvvetlendiriyordu. Miralay Sadık Sabri Bey'in ve arkadaşlarının tahkikatı da bu yöndeydi. Beni ikaz etmişlerdi. "Padişahım, eğer bu iş için muhakkak bir Paşa gönderilecekse, karar verdiyseniz, başka bir Paşa bulalım." demek istedim...
Sayfa 57 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Sabri Efendi'nin Muhalefeti, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Vakıf sistemi İstabul'da ve öbür şehirlerde külliyeler, kültürel ve ticari mer­kezler yaratmıştır. Her önemli Osmanlı kentinde merkezi bir ulu cami ve bedesten olurdu. Ayasofya tstanbul'un ulu camii olduğu zamanlarda, Fatih Sultan Mehmet, cami vakfına ait olmak üzere bir bedesten yapılmasını emretmiştir. Yangın ve yağmaya dirençli taş
Sayfa 143 - PdfKitabı okudu
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.