Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
⚜️ Anımsama, kişinin kendine dönüşüdür.
İsmet Zeki Eyüboğlu
İsmet Zeki Eyüboğlu
Sen, ben ve balkonda saksımız: Hamarat Elizabet. İşte ilk üçgeni yapının. Ne eski, ne yeni. Sanki yazgımızın En saydam dakikası titriyor Göçebe denizin üstünde. Farkında değiliz. Taşın sesi insan sesine benziyor. Balkondaki saksı, bir bakıyorsun, Bulutun yerini almış. Bulutlar Atlara dönüşüyor köpük içinde. Ve seninle ben koşuyoruz, önümüzde Demin
Reklam
Manastırlı Hilmi Bey’e İkinci Mektup Susmanın su kenarındayız bugün ne kadar sevgiyle konuşsak -konuşuyoruz da- korkuyoruz gözgöze gelince hilmi bey korkuyoruz sanki gözler rakiptir de birbirine -öyle değil mi- ve bir yokuştan iner gibi oluyoruz
Derin bir nefes çekip çalıyorum kapıyı bu kapı yani ruhumla bedenimi bir mengeneyle tutturulan, insanı avuçlarından başlayarak boğazına götüren bu kapının önündeyim, ruhuma saplanan bir ses işitiyorum hangi çivi ki ruha işlenir o çiviyi kutsal yapan bu ses midir ? öğrendiğim her şeyi bu kapıdan gelen sese borçluyum yani dünyadan bu sese açılan kapının eşiğindeyim, yaşlı gözlerle bana bakıyor gel diyor. içeri gel, bedenini eşiğe bırak, dilimin ucunda bir kelime dönüyor susuyorum ,susuyoruz ,kainatı susturuyoruz ,oturuyoruz, oda soğuk bir anımsama dolanıyor içer de yani Bilgenin sesi aklımızın bir penceresinden çıka geliyor, Bilgenin dökülen saçlarına karşı akciğerlerimi koymak istiyorum masaya Rauf Bey engel oluyor anlamıyor oysa su yerine hidrojen içtiğimi , geceleri sokaklarda İsayı aradığımı bilmiyor .Allah diyorum kimseyi Bilgeyle sınamasın , elmayı ısırdığım yerden Bilge doğuyor sonra ormana karışıyor ,bir ormanı kutsal yapan bakan gözler değil miydi yani bakışta ki o mucize anlatamıyorum Gırtlağımdan bir kelime çıkıyor Bilge diyorum deniz ikiye bölünüyor korkmuyorum, üşüyorum.aklımdan çıkartamadığım bir gerçekle geçiyorum denizden yüzme bilmiyorum, mütemadiyen anlatamadığım bir sancı yüreğimde açıp gösteremiyorum oysa alfabeyi ezbere biliyorum Rauf Bey gözlerimde arıyor Bilgeyi yani içimde bir yerlerde Ademin dna sın dan bana bulaşan Bilgeyi göz perdelerimde arıyor oysa bir ormanın içine sakladım Bilgeyi bulamıyor .O yaşlı gözlerden süzülen göz yaşı yağıyor beni ruhuma kadar ıslatıyor anlatamıyorum ,Çarmaha gerilen bedenleri yansımalarından tanıyorum ,insanı geceye götüren o sırrı biliyorum
Uzak yakınlıkların hüznü :
Ama anımsama dendiğinde, belleğim yalnızca alışılmış anıları, geride kalmış, eskitilmiş, terk edilmiş şeyleri dile getiriyorsa eğer, o zaman, içinde artk beni hiçbir şeyin rahatsız etmemesi gereken anılar dağarcığından henüz uzağım, hem de çok uzağım demektir. İNGEBORG BACHMANN
Xewnerojk
Geçmişi anımsama korkusu onun yok edilmesine sebeptir...
207 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.