256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Türkiye’nin “Çehov” u olarak adlandırılan Memduh Şevket Esendal’ın Ayaşlı ve Kiracıları romanı, kitaplaştırılan ilk romanıdır. Edebiyat tarihinin önemli isimlerinden olan Esendal’ın kalemindeki ince mizaha ve sadeliğe hayran kalmamak elde değil. . . Cumhuriyet sonrası Ankara’da bir apartmanda oturanların günlük yaşamlarından ve birbirleriyle olan ilişkilerinden kesitler verilmiştir. Bu apartmanda banka memuru, şoför, doktor,simsar,emekli,hizmetli hepsi bir arada yaşamaktadır. Dolayısıyla da farklı çevrelerde yetişmiş insanların oluşturduğu bu apartmanda farklı farklı hikayeler mevcuttur. Unutmayın insanlar hayatta hiç ummadıkları yerlerde hiç ummadıkları olaylarla karşılaşabilirler. Esendal’ın bu romanı yazmakta ki en büyük amaçlarından biri, Ankara’da bu dönemde yaşanan değişimi gözler önüne sermek, bu yeni ve farklı hayat tarzı ile Ankara’daki eski hayat tarzının nasıl bir araya geldiğini göstermektir. Ayaşlı’nın kiraya verdiği evler ve burada yaşayan insanlar bun açıdan bakıldığında Ankara’nın minyatürü diye düşünülebilir...
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20216k okunma
Fakat ilerleyen zamanlarda baskı sayısı düşecekti. Atsız’ın 11 Ocak 1951 tarihli mektubunda baskı sayısının 5000, satışın da 3-4 bin kadar olduğu yazılıydı 3 Şubat 1951’de yazdığı başka bir mektuba göre baskı sayısı 4500’e indirilmişti Mart 1950’de ise 4000’e indirildiğini yazıyordu Atsız. Ona göre derginin geleceği pek parlak değildi Belki de hem bu yüzden, hem de yoğunluktan dolayı derginin Ankara’da çıkarılmasını düşünüyordu. Orkun (1950-1952)’un daha 15. sayısı yayınlanmadan bir gün önce, 11 Ocak 1951’de yazdığı bir mektupta derginin idaresini Ankara’dakilere devretmeyi istediklerini söylüyordu
Reklam
Behice Boran
Bunu görünce ekmek bulamayıp dağlarda palamut, acı pelit, armut kurusu toplayıp bunu süpürge tohumu, üzüm çekirdeği ile karıştırıp, içine bulursa bir parça arpa ve kaynatılarak acısı alınmış burçak karıştırıp un hâline getirerek ekmek yapan bizim köyler aklıma geldi. Acı acı, derin derin düşündüm.Komünizmle mücadele etmek istiyorsak, Anadolu’da
' Kim ne söylerse söylesin, Kurtuluş Savaşı'nın kilit adamı Kazım Karabekir Paşa'dır.Bunu eserimizde yeri geldikçe gösterdik ve vurgu yaptık. Burada tekrarlamaya gerek görmüyorum. Fakat buna ek olarak Kurtuluş Savaşı gerçeğinin altını çizerken de es geçilmemesi gereken bir kaç hususu dillendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu da yine Kazım
118 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
OLUMSUZ ÖRNEK VE DAVRANIŞLAR İÇEREBİLİR :/
Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir
Şehvetiye Tarikatı
Şehvetiye Tarikatıİsmail Saymaz · İletişim Yayıncılık · 20192,720 okunma
252 syf.
·
Not rated
Ankara; üç bölümden oluşan ve çok yönüyle değerli bir roman. Hem bir Kurtuluş Savaşı romanı, hem bir toplumsal eleştiri romanı, hem de ütopik bir roman. Kitap, baş karakter Selma Hanım’ın ilk eşiyle beraber 1920’lerin başlarında tayinle Ankara’ya yerleşmeleri ve Milli Mücade Dönemi ile başlıyor. İkinci bölüm, savaş sonrası yeni Türkiye’nin kuruluşunu konu alıyor; milli mücadele ruhunun kaybedilmeye başlanmasının ve yanlış batılılaşmanın altı çiziliyor. Son kısımda ise, 1942’ye uzanan ideal bir gelecek kurgulanmış. Halk-aydın çatışması, şekilci batılılaşma çabaları ve toplumun bir kesiminin kapıldığı snobluğa getirilen eleştiriler önemli noktalardı. Yakup Kadri, Ankara’yı 1934’te kaleme almış ve bundan otuz yıl sonra, kitabın üçüncü baskısına bir önsöz yazarak, yirmi yıl içinde varmayı idealize ettiği Türkiye’ye hala kavuşulamamasından dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getirmiş. Ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan hala romanın ikinci bölümünde resmettiği manzara içinde debelenmemizden ve devrimlerin hayal edildiği şekilde hayata geçemeyişinden azap duymuş. Bu bölümleri ve Atatürk’ün olduğu sahneleri içim cız ederek okudum. Roman bazı bölümlerde anlatım olarak sürükleyiciliğini kaybediyor bence; ancak değindiği konular ve duygular o kadar güzel ki, Yaban gibi Ankara’yı da mutlaka okumanızı önereceğim.
Ankara
AnkaraYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,573 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.