Senden bir parça
Elihaj: Haklısın. Anlamıyorum. Lucy'in dünyası sensin ve gözleri olan herhangi bir onun seni ne kadar sevdiğini görebilir. Eğlen Hadley. %99 anne olman yeterli, en azından kendin için %1 ayır.
Sayfa 150 - Ren yayınlarıKitabı okuyor
..Ölüme o kadar yakınken anne kendini her şeyden bağımsız, her şeyi yeni baştan yaşamaya hazır hissetmiş olmalıydı. Kimsenin, hiç kimsenin onun arkasında ağlamaya hakkı yoktu…
agzim acik okuyorum allahim ALLAHIM NEY
Parmağını kan damlasını emmek için ağzına götürdü. Diğer elini günün kalan ganimetlerini çıkarmak için cebine attı. Bir cüzdan, iki kol saati, altın bir nikâh yüzüğü. Yüzük bir nebze suçluluk duymasına neden olsa da Muhaliflerin kaderi belirsiz olduğundan hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini düşündü.
En iyi olduğu alan da hayatta kalmaktı zaten.
Ganimetini gizledi. Fakat cebinden çıkardığı son parça elinde kaldı. Hep yanında taşıdığı iyi şans tılsımı. Kaybolmasın diye gizlediği küçük, gümüş kurşun. Onu öldürmemesi mucize olan kurşun. Daha bebekken ailesinin dairesine giren bir hırsız onu vurmuştu. O gece anne-babası öldürülmüştü. O gece ablası kaybolmuş ya kaçmış ya da kaçırılmıştı ve bir daha ondan asla haber alınmamıştı.
O gece uykuda olan güçleri uyanmıştı.
Sayfa 625 - evieKitabı okudu
Şiddet, tüm kadınlar için sadece mağduriyet ve acı değil utanç aynı zamanda..
Kendinize eş değil, çocuğunuza anne-baba seçmeniz gerekiyor
Bugün öğrencimin (5) babası sınıfımıza etkinlik yaptırmak üzere ziyarete geldi. Etkinlik sırasında minik kızım bir anda babasına isim ve soyisimle seslenerek "Seni çok seviyorum" dedi. Babasından gelen "ben de seni çok seviyorum kızım" cümlesinin üstüne elleriyle yüzünü kapatıp kıkırdamaya başladı. Sonra ağlayarak koşup, babasına sarılarak "Bugün sınıfıma geldiğin için çok mutluyum" diyerek ağladı. Hatta babası gittikten sonra bir süre gözyaşlarının dinmesini bekledim. Bir köşede çocuklar için "baba" figürünün önemini, özellikle kız çocukları için değerini gözlemlemiş oldum. 30 yaşında bir kadın, 8 senelik bir öğretmen olarak bir köşede hem mutluluktan hem de kırgınlıktan boynum büküldü tabii, orası ayrı.
"Farkındalık sahibi bir anne, çocuğunun iyiliği için sınırlara aldırmadan planlar yapar ve bu planları uygularmış."
Sayfa 150 - İthakiKitabı okudu
Makul sanrılar var zihnimde. Bir kadın kendini de doğurabilmeli. Doğumumun eşiğindeyim..
Anne, dünyayı tanıdıkça gerçekten sevebileceğim bir erkeği bulamayacağımı düşünüyorum. Beklentilerim çok fazla!
Sayfa 26Kitabı okuyor
Zaten her yanımız gaz, ordan bi de telefonda annem avaz avaz bağırıyor. Anne tamam ya dedim, merak etme, çArşı burada.
...
Ölü kalmamış ama ölüm tutuyor güneşi toprağı
Ölü kalmamış ama ölüm hayat halini almış
İçine girdiğimiz yılan turşulu ölümle
Değişe değişe bozulmuş ölüm bile
Nerede ölümün o ak o yeşil
O siyah kırmızı keskin rengi
Artık ölüm ne gri ne kahverengi
Ne gök rengi ne yer rengi
Ölüm bir grev gibi kaplamış ülkemizi
Ta can evimize kast eden bir grev gibi
Batı bu karanlık grevin gözcüleri
Doğru sonsuz bir grevin
Çocuk düşüren bir anne gibi
Güneşi düşürmüş son seher
Taşlar birer birer minarelerden düşmede
Geceler bir inme gibi inmede
Bir felç geldi gökten ve topraktan
Doğudan batıdan
...
Sayfa 352Kitabı okuyor
"Ölüler hep dirilmek ister. Sense hâlâ hayattasın ve mücadele ediyorsun, ölemezsin!" Sonra devam ettim. "Hayat sana anne ve babandan bir hediye. Eğer yaşamak istemiyorsan bunu önce onlara sormalısın."
Gözyaşlarını silerken, "Anne ve babam uzun süre önce öldüler," dedi.
"O zaman yaşamak için daha çok sebebin var," dedim.
Sayfa 174Kitabı okuyor
- Bildiğimiz taş mı bunlar?
…
- Evet anne, en sevdiği taşını verdi bana. Ne kadar güzel değil mi?
- Kızım sen tek taşı yanlış anlamışsın.
- Öff anne! Ben mücevherden bahsetmiyorum ki pırlanta benim umurumda değil!..
Sayfa 41 - ŞULE YAYINLARI
"Görüyorsunuz ya, Anneydi bu kadınlar, ama bizim anladığımız gibi umutsuz ve istemsiz bir doğurganlıkla ülkelerini doldurup taşırmaya zorlanan, toprak üstüne toprak dolduran, sonra da çocuklarının acı çekmesini, çektirmesini, birbirleriyle savaşıp ölmesini izlemek zorunda kalan annelerden değillerdi. Onlar için anne sevgisi vahşi bir tutku değil, bir 'içgüdü', kişisel bir duyguydu, annelik onlar için bir dindi."
Sayfa 100 - İthakiKitabı okudu